Dinamitle aynı anda patlatılan 3 bina yerle bir oldu

SON DAKİKA

Dinamitle aynı anda patlatılan 3 bina yerle bir oldu

Hatay’da aynı anda dinamitle patlatılarak kontrollü olarak yıkılan 3 binanın yerle bir olma anı kameraya yansıdı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana gelmişti. Antakya ilçesinde ağır hasarlı binaların yıkımını hızlandırmak için dinamitle patlatma yöntemi kullanılmaya başlamıştı. Ekiplerin işini hızlandıran yöntemle Ekinci Mahallesi’nde 3 bina aynı anda patlatıldı. Yıkım sorunsuz olarak tamamlandı. Binaların yerle bir olma anıysa cep telefonu kamerasına yansıdı.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.09.23 17:46:02

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

ATSO Başkanı Bahar’dan “İhracatta kur sevdası” eleştirisi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, ülkemizde tehlikeli bir kur sevdası olduğuna dikkat çekerken, “Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır. Zira Türkiye ihracattan kazandığı her 100 doların en az 65 dolarını, bu ihraç malını üretmek için ithalata vermek zorundadır.” dedi.

Başkan Bahar, meclis toplantısında yüksek kur politikası eleştirirken şunları söyledi: “Antalya'mızın 3 milyar dolara yakın mal ihracatı bulunmakta. 13 milyonu havayoluyla olmak üzere 15 milyona yakın yabancı ziyaretçimiz var. Yani hizmet ihracatında da çok güçlüyüz.

Türkiye genelinde ihracatçılarımızda gördüğümüz çok yanlış ve tehlikeli bir kur bilinci var. Ben buna kur sevdası diyorum. Peki nedir bu?

2021'de ihracat artacak diye döviz kurunun bilinçli olarak yükseltildiği bir süreç yaşadık. O günlerdeki “rekabetçi kur” sloganını hepimiz hatırlıyoruz.

Ne olacaktı?

Kur yükselecek, Türk malları Dolar ve Euro bazında ucuzlayacak böylece ihracat artacaktı. Buna karşılık kur yüksek olduğu için yabancı mallar pahalılaşacak, ithalat azalacaktı. Böylece daha fazla ihracat, daha az ithalat yoluyla cari denge iyileşecekti.

Dolar iki ay içinde 9 liradan 18 liraya yükseldi. Ama artan ihracat değil, ithalat oldu. Kur geçişkenliği dediğimiz olgu ile enflasyon patladı. Maliyetler sıçradığı için hepimiz bunu ister istemez kendi fiyatlarımıza yansıtmak zoruna kaldık.

Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır. Zira Türkiye ihracattan kazandığı her 100 doların en az 65 dolarını, bu ihraç malını üretmek için ithalata vermek zorundadır.

Bunları neden dikkatinize sunuyorum? Çünkü bizim bu anlayıştan uzaklaşmamız gerekiyor. Eğerbu yaklaşım doğru olsaydı, bütün ülkeler kendi paralarının değerini düşürmeye çalışırlardı. Bugün önde gelen ekonomilere bakıyoruz. Var mı öyle bir örnek?

Olmadığını görüyoruz.

Bizim asıl ihtiyacımız olan katma değeri yüksek ihracat yapmaktır, yüksek teknolojili ürün satmaktır. Türkiye ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı yıllardan beri yüzde 3 civarında seyrediyor. Biz neden burada takıldık, kaldık diye düşünmemiz gerekiyor. Ar-Ge'ye, inovasyona odaklanmamız gerekiyor. Teknolojiyi her alanda daha fazla kullanmamız gerekiyor. 800 yıl önce Mevlana “Dün dünde kaldı cancağazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” demiş. Biz hala aynı şeyleri söylüyor, aynı şeyleri yapıyoruz. Aynı şeyleri yapıp, farklı bir sonuç bekleyebilir miyiz?

Hayır!

Artık yeni şeyler söylemeli ve yeni şeyler yapmalıyız.”

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR

Ekleme Tarihi : 2023.08.22 20:46:48

Son Düzenlenme Tarihi :

8 aylık bebeğini boşanma aşamasındaki kocasının kaçırdığını öne sürdü

Adana’da evlendikten hemen sonra eşinin madde bağımlısı olduğunu öne sürerek boşanma davası açan kadın, 4 gün önce eşinin 8 aylık bebeğini kaçırdığını iddia etti.
Edinilen bilgiye göre, olay geçtiğimiz pazar günü Seyhan ilçesinde meydana geldi. Beritan Y. (26), 8 aylık oğlu U.B.Y.’yi teyzesine bıraktığını, bir süre sonra boşanma aşamasındaki eşi B.Y.’nin (26) gelerek oğlunu alıp götürdüğünü, bir daha da getirmediğini öne sürerek polise şikayette bulundu. Beritan Y., 4 gündür çocuğuna ulaşamadığını ve boşanma aşamasındaki eşinin bir türlü çocuğu getirmediğini öne sürerek, “Eşim madde bağımlısı olduğu için ona boşanma davası açtım. Defalarca kapıma gelip, olaylar çıkartıp haneme tecavüz etmişliği var. Sürekli zaten rahatsız ediyordu. Uzaklaştırma kararı var ama ara kararla çocuğunu her pazar görüş izni çıkarıldı. Çocuğum 4 aylıkken bu karar çıkarıldı. Anne sütümden mahrum kaldı çocuğum biberona alıştığı için” dedi.
Beritan Y. iddialarına şöyle devam etti:
“Geçen pazar günü sabah 10’da çocuğumu teyzemlere bıraktım, oradan aldı çocuğu. Teyzem de 19.00 gibi getirirsin demiş, o da getireceğini söylemiş. Akşam olduğunda çocuğumu getirmedi. Teyzem aradığında teyzeme ‘3 haftadır bu anı kovalıyordum. Ben çocuğumu bir daha getirmeyeceğim. Onu hak etmiyor’ diyerek getirmiyor. Beni kendine döndürebilmek için evladımı kullanıyor. Her pazar görüş iznini veriyorum, daha fazla özlediğini söylediğinde yine veriyorum babası olduğu için. Doğumda ve hamilelik sürecinde yanımda olmamasına rağmen izin veriyorum babası olduğu için. Adam madde bağımlısı, o yüzden boşanıyorum zaten.”
Beritan Y., bebeğine kavuşmak için yetkililerden yardım istedi.

SON DAKİKA