SON DAKİKA

logo

Antalya’da üzüm sepetleri boş kaldı

Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana mahallesinde bağ bozumu başladı. Bu yıl iklim şartları nedeniyle pekmez üretiminin yok denecek kadar az olduğu belirtildi.

Küresel iklim değişikliği ve olumsuz hava şartları nedeniyle Antalya’nın yüksek kesimlerinde mayıs ve haziran aylarında yağan düzens..

Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana mahallesinde bağ bozumu başladı. Bu yıl iklim şartları nedeniyle pekmez üretiminin yok denecek kadar az olduğu belirtildi.

Küresel iklim değişikliği ve olumsuz hava şartları nedeniyle Antalya’nın yüksek kesimlerinde mayıs ve haziran aylarında yağan düzensiz yağışlar nedeniyle üzüm bağlarında mildiyö hastalığı oluştu. Bazı bölgelerde yüzde 75 rekolte düşüklüğü yaşanırken bazı kesimlerde ise bu oran yüzde 100’lere ulaşmıştı.

İbradı’nın Ormana mahallesinde çiftçilikle uğraşan 63 yaşındaki Nurten Korucu, bu yıl azda olsa bağ bozumuna başladıklarını söyledi. Olumsuz hava şartları nedeniyle üzüm bağlarının hastalandığını söyleyen Korucu, “Köyümüzde bu yıl üzüm oldukça az oldu. Yağmurlardan dolayı asitli yağdığı için üzüm bağlarına zarar verdi. Çok az bir üzümümüz oldu. Hastalık Ormana ’da yaklaşık 200-250 dönümlük üzüm bağlarına zarar verdi” dedi.

Az miktar elde ettikleri üzümü ise pekmez yaptıklarını anlatan Korucu, "Bağdan kestiğimiz üzümleri, üzüm sıkma makinesinde sıkarak şıra haline getiriyoruz. Çıkan şıraları kazanlara aktarıyoruz. Kazana meşe külü dökerek savura savura tatlandırıyoruz. Kaynadıktan sonra kül dibine oturuyor. Şıra durulduktan sonra süzerek pekmez tavasına aktarıyoruz. Bakır tavalarda kızgın ateşte 4-5 saat kaynatıyoruz ve pekmez köpürünce kıvama geldiğini anlıyoruz. Çok zahmetli bir iş. Pekmez kaynamaya başlayınca kesinlikle başından ayrılamıyorsun. Kızgın ateşte kaynadığı için taşma riski vardır. Pekmez kıvamına gelince tavaları indiririz” dedi

“Bu yıl pekmez satışımız olmayacak”
Her yıl 4-5 dönümlük bağlarından yaklaşık 2 ton üzüm elde ettiklerini ve müşterilerine sunduklarını söyleyen Korucu, “Maalesef bu yıl satmak için pekmezimiz yok. Ancak ihtiyacımız kadar pekmez oldu. Bu yıl 20 kilo gram civarında pekmezimiz oldu. Bunuda çocuklarımızın ve kendi ihtiyacımız için saklayacağız. Bu yıl 4-5 dönüm bağımızdan ancak 500 kilo gram civarında üzüm oldu. Ormananın bağları ve üzümü meşhurdur. Pekmezimizde çok lezzetli ve doğaldır. Ama bu yıl bizden pekmez bekleyen müşterilerimize pekmez satamayacağız” şeklinde konuştu.

"Çok az pekmez çıktı
Çiftçilik ile uğraşan Gönül Demir (48) Ormana’nın bağlarının atalarından kalan asırlık çavuş üzümü, dimrit, areli, ve büzgülü gibi çeşitler olduğunu ifade etti.
Bu yıl üzümün yok denecek kadar az olduğunu anlatan Demir, pekmezin ise kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kadar ancak olduğunu dile getirdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.21 12:54:19
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Vefa Biriminden son 5 ayda bin 344 çalışma

Gazipaşa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Ali Rıza Büyükakça, vakıf bünyesinde yer alan Vefa Birimi’nin son 5 ayda 1344 faaliyet yaptığını belirterek, 46 mahallede toplam 215 haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Gazipaşa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) bünyes..

Gazipaşa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Ali Rıza Büyükakça, vakıf bünyesinde yer alan Vefa Birimi’nin son 5 ayda 1344 faaliyet yaptığını belirterek, 46 mahallede toplam 215 haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Gazipaşa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) bünyesinde ihtiyaç sahibi vatandaşların hizmetinde görev alan Vefa Birimi ekipleri, dur durak bilmeden 53 mahallede çalışmalarına devam ediyor. Ekipler, merkez ve kırsal mahallelerde bulunan ihtiyaç sahibi vatandaşları ziyaret edip, vatandaşların istek ve taleplerini dinliyor. Gelen talepler vatandaşlara özel hizmet veren Vefa Ekibi, son olarak SYDV Müdürü Ali Rıza Büyükaça ile birlikte Kahyalar, Çalıpınar ve Gazi Mahallelerine ziyaret gerçekleştirdi. Burada ekipler tarafından yaşlı ve engelli vatandaşların ev temizliği ve kişisel bakımlarına ilişkin temel ve zaruri ihtiyaçları karşılandı.

“Taleplerini dinliyoruz”
Gazipaşa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Ali Rıza Büyükakça, SYDV bünyesinde Kahyalar, Çalıpınar ve Gazi Mahallelerine ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, "Vakıf olarak yaşlılarımızın ve ihtiyaç sahibi ailelerimizin yüreklerine dokunduk. Yalnız yaşayan yaşlılarımızı ziyaret ederek onlarla sohbet ettik. Dertlerini dinleyip varsa sorunlarını giderdik. Yaşlılarımızın talepleri hakkında istişarelerde bulunduk. Onlarla gönül bağı kurarak dertlerine derman olmaya çalıştık. Onların gülen yüzü olmak için çalışmalarımıza durmadan devam etmekteyiz. Biz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı olarak her zaman yaşlılarımızın engelli ve yalnız yaşayan vatandaşlarımızın yanında olacağız” dedi.

“46 mahalle 215 hane”
Gazipaşa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Vefa Birimi olarak son 5 ayda (1 Ocak-31 Mayıs) bin 344 faaliyet yaptıklarını belirten SYDV Müdürü Ali Rıza Büyükaça; 46 mahallede toplam 215 hanede, 294 kişiye de ayda 2 kez ziyaret gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.05 16:16:50
Son Düzenlenme Tarihi :





İstilacı dikenli zehirli deniz kestanesi popülasyonunda toplu ölümler yaşanıyor

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Gökoğlu, kayalık alanlarda turizm sezonunda ciddi yaralanmalara neden olan istilacı dikenli zehirli deniz kestanelerinin popülasyonunda ciddi azalma olduğunu bildirdi. Gökoğlu, daha önce koloni olarak görüntüledikleri bölgelerde kestanelerin olmadığını ve toplu ölümlerin yaşandığına dikkat çekti.
Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonu konumundaki Antalya sahillerinde son yıllarda zehirli dikenlere sahip istilacı tür deniz kestanelerinin yoğunluğu gözlemleniyordu. Süveyş Kananı aracılığıyla Akdeniz kıyılarına gelen istilacı zehirli türün özellikle Antalya’da hızla popülasyonu artıyordu. Bu popülasyonu Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Gökoğlu ve öğrencileri yaptıkları eğitim dalışlarında sık sık görüntüledi. Özellikle falezler, kayalık ve taşlık bölgelerde koloni halinde görüntülenen dikenli zehirli deniz kestanelerinin, son günlerde toplu şekilde öldükleri görüldü. Gökoğlu ve ekibi kestanelerin koloni halinde yaşadıkları yerde olmadıkları, bulabildikleri kestanelerin ise ellerinde öldüğünü belirtti.
Kızıldeniz orjinli uzun dikenli deniz kestanesinin Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz’e geçen türlerden biri olduğunu kaydetti.
Akdeniz’de ilk önce Kaş daha sonra Konyaaltı bölgesinde tespit edildiğini dile getiren Gökoğlu, “Hızlı bir şekilde yayılıp Marmara Denizi’ne kadar girip dağılımını batıya doğru genişletti. İtalya’ya kadar ulaştı. Bu türün bu kadar hızlı çoğalması ilginçti. Denize girenler için risk oluşturuyordu. Dalganın olmadığı yerde ayağın basıldığı yere kadar yükselebilen bir türdü. Kayalık olmayan bölgeler için risk yoktu ama kayalık olan alanlarda ayağa batma riski vardı. Öldürücü değil ama acı veren bir zehir içeriyordu. Son zamanlarda türün çok yoğun görüldüğü Konyaaltı falez başlangıcında olmadığını gördük” dedi.

"Koloni halinde yaşadıkları yerlerde ölümler"
Deniz kestanesiyle ilgili Bodrum Sahillerinde toplu ölümlerinin olduğu bilgisine ulaştıklarını aktaran Gökoğlu, “Kemer Üç Adalar bölgesinde de ölümlerin olduğunu gördük. Antalya’da yaşanan fırtınanın ardından ulaşabildiğimiz bir kaç bireyin ölmek üzere olduğunu gördük. Son dalışımızda bir tane dahi deniz kestanesi göremedik. Konyaaltı falezler altında yaklaşık 15 dönümün üzerinde alanı taradık bir tane bile kestaneye ulaşamadık. Kayaların altına baktık, kestanenin yaşayabileceği tüm yerleri inceledik. Daha önce o bölgede koloni halinde yaşıyorlardı. O kadar çoklardaki belirli alanı kaplamışlardı. Son dalışımızda bir tane bile göremedik” diye konuştu.

"Ölüm nedenleri"
Deniz kestanelerinin toplu ölümleri hakkındaki düşüncelerini paylaşan Gökoğlu, “Fırtınadaki dalga ve akıntı nedeniyle dikenleri etkilenmiş olabilir. Bunun yanında viral bir salgın olabilir. Bir parazit, bakteriyel bir hastalık olması da çok güçlü bir neden. Bu tür canlılar yeni bir ortama geçtiği zaman çok çabuk kırılganlaşabilirler. Bunun nedenlerini araştıracağız. Sıçan Adası etrafında da bir araştırma yaptık, orada da ölümler vardı. Turizm açısından güzel haber, risk kalktı. İşgalci bir türün şuan riski kalkmış gibi görünüyor. Bodrum ve Ege tarafına da bakmak lazım. Bizim kıyılarımızda şuan yok denecek kadar az, çok büyük ölümler var. Bu ölümlerin nedenini bulup raporlamalıyız” ifadelerine yer verdi.
Aralıklarla bölgeleri incelemeye devam edeceklerini belirten Gökoğlu, izlenimleri paylaşacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 11:20:50
Son Düzenlenme Tarihi :