SON DAKİKA

logo

Adana’da orman yangını söndürüldü

Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Bağözü bölgesinde kızılçam ormanlarında çıkan orman yangını, havadan ve karadan müdahale edilerek söndürüldü.
4 helikopter, 2 uçak, 15 arazöz ve 100 yangın söndürme ekibinin katılımıyla, Kozan’ın Bağözü bölgesindeki yangın daha fazla ormanlık alana sıçramadan söndürülürken, bölgede soğutma çalışması sürüyor. Yangında yaklaşık 2 hektar ormanlık alanın zarar gördüğü öğrenildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.21 18:42:59
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Subaşı: Faturayı domatese kesemezsiniz !

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı ile beraberindeki İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, Hal Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz, ATSO ve ATB temsilcileri, Serik ile Aksudan gelen çiftçiler Antalya Halinde bir araya geldi.

    Tepkili çiftçiler “geçtiğimiz dönem zararlarını çıkarıyorduk ki ihracatı durdurma kararı çıktı ve bugün domates fiyatı halde 10 TL ye düştü. Depremzedelere yardım için gönderiyoruz yine göndeririz ama pazarlar kaybolduğunda hepimiz mağdur oluyoruz. Neden çiftçiyi görmezden geliyorsunuz?”dedi.

 

    Açıklama yapan Subaşı: “İçinde bulunduğumuz Türkiye’nin en büyük halini inşa eden aynı zamanda bir çiftçi olan hemşeriniz olarak sizi çok iyi anlıyorum, haklısınız bu konuda soru önergesi vererek, Bakanlığı uyararak elimizden gelen desteği vereceğim” dedi.

 

    Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde; “çiftçiler, STK temsilcileri, Odalar ve Hallerin görüşlerine başvurulmadan alınan domates ihracatına getirilen kısıtlama kararı çiftçiye, üreticiye ve ihracatçıya zarar vermiştir” dedi. Subaşı, “Eğer biz ihracata devam etmezsek tüm ülkeler kendilerine alternatif domates alabileceği pazarlar bulur. Buda bizim elimizdeki pazarlarımızı kaybetmemize sebep olur” diye konuştu. Bir çiftçi olarak üreticinin üretmekten hiç çekinmediğini ama en büyük kaygısının pazar kaybetmek olduğunu söyleyen Subaşı tarımı kaybediyoruz, ucuzluk istiyorsak girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekir dedi.

 

    Hasan Subaşı, Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi tarafından cevaplandırılması istemi ile TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, domates ihracatına getirilen kısıtlamanın, gerekçelerinin tersine yaratacağı işsizlik başta olmak üzere ekonomiye de zarar vereceğini belirterek, şunları dile getirdi:

 

Pazarı kaybederiz, tarım sektörü biter

    “Eğer biz ihracata devam etmezsek tüm ülkeler kendilerine alternatif domates alabileceği pazarlar bulur. Buda bizim elimizdeki pazarlarımızı kaybetmemize sebep olur. Tarım sektörü dönüşü olmayan bir durumla karşı karşıya kalır. Örnek olarak Rusya ile yaşanan uçak krizinde gelen yasaklama ve kotalar Rusya pazarını kaybetmemize sebep olmuştur. Bu yasak 40 günlük bir kayıp değil 40 yıllık pazarlarımızı kaybetmemize sebebiyet verecektir.

Eğer yasaklama ivedi bir şekilde kaldırılmaz ya da bir düzenleme getirilmezse vasıflı ve vasıfsız binlerce insan işsiz kalacaktır. İşsiz kalan insanların birçoğu deprem bölgesinde zarar görmüş ailelerdir onlarda çok daha zor bir duruma kalacaklardır.

 

Bu kararı kime danıştınız?

    Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, ihracata getirilen kısıntının, yanlışlığının kısa sürede etkisini göstermeye başladığını belirterek; “Ülkemizde yaşanan ağır ekonomik kriz, yüksek enflasyon, girdi maliyetlerinin artışı ve desteklerin azalması sebebiyle zor durumda olan çiftçi ve üreticimiz, borçlanarak tarım yapmakta ve ihracat ile elde edeceği kârı dört gözle beklemekte ve hayatta kalma mücadelesi vermektedir.

 

    Paydaşlarla ve STK temsilcileri, Odalar ve Hallerin görüşlerine başvurulmadan alınan domates ihracatına getirilen kısıtlama kararı çiftçiye, üreticiye zarar vermiştir. Bununla da kalmamış, yeni bir işsizler ordusu yaratmıştır” dedi.

 

Faturayı domatese kesemezsiniz!...

    Kısıtlama kararı verilirken, gösterilen gerekçenin ülkedeki hayat pahalılığının neredeyse tek sebebinin domates olduğu imasının da kabul edilemez olduğunu dile getiren Hasan Subaşı, şöyle devam etti:

 

    "Bakanlığın açıklamasında kısıtlamaya gerekçe olarak, ‘Ülkemizde, domates fiyatlarında son günlerde yaşanan anormal fiyat artışları ve 11 ilimizi doğrudan etkileyen deprem afeti nedeniyle gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla tedbir alınması ihtiyacı doğmuştur’ denirken sanki aylardır süren hayat pahalılığına domates sebep olmuştur. O yüzden kabahati domatese bulup, faturayı domatese kesemezsiniz”

 

Üreticinin tepkisine cevap bile yok

    Antalya ve Kumluca Hallerinde üreticilerin eylemler yaptığını da dile getiren, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Antalya Ticaret Borsası (ATB) kararın yanlış olduğu üzerine açıklamalarda bulunmasına rağmen dikkate alınmadıklarını söyleyerek, Bakan Kirişçi’ye su soruları yöneltti:

 

Bu bilgiler ışığında,

    1-Etki analizi yapılmadan aldığınız kısıtlama kararıyla üreticimiz zarar görmüş, işsizliğe sebebiyet verilmiş, elde ettiğimiz ihracat pazarlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya gelinmiştir. Bu kararın acilen durdurulması ya da detaylı bir düzenleme getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda yürüttüğünüz bir çalışma var mı?

 

    2- Paydaşlarla ve STK temsilcileri, Odalar ve Hallerin görüşlerini dikkate almadan verdiğiniz bu kararın olumsuz etkileri hesaplanmış mıdır?

     

    3-Domatesin kilo maliyeti 12 lira olmuştur, Hallerde geçtiğimiz günlerde 25 liraya satılan domates fiyatı ise bu karar sonrası 10 liraya düşmüş, alışveriş hızı da durma noktasına gelmiştir. Girdi maliyetleri bugün 12 lira iken domatesin fiyatı düşürmek için girdi fiyatlarının düşürülmesi gerekirken bu konuda ne gibi çalışmalar yapılıyor?

 

    4- Pazarlarını kaybeden ihracatçı tekrar Pazar arayışında kalacaktır ve bağlantıları nedeniyle zarara uğrayacaktır? Bu zararların önlenmesi ve telafisi için alınan tedbirler nelerdir?

 

    5- Çiftçi 12 liraya çıkan domates maliyetiyle mücadele ederken maliyetle, ihracatın başlayıp zararını kurtaracağı dönemde bu tür ihracat kısıtlamalarıyla zarara uğrayacağı hesaba katılmıyor mu? Bu karardan süratle dönülmesi düşünülüyor mu?

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.06 21:10:10
Son Düzenlenme Tarihi :





Depremin yıktığı Hatay Uzun Çarşı’da, 200 iş yeri açıldı

Depremin vurduğu Hatay ticaretinin merkezi konumundaki tarihi Uzun Çarşı’da, bin 700 işyerinden yaklaşık 200’ü kepenklerini açtı. 50 esnafın kapı açmak için hazırlık yaptığı çarşıya, kentteki vatandaşlar ise yoğun ilgi gösteriyor.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkım yaptığı Hatay’da ticaretin merkezi konumundaki tarihi Uzun Çarşı’da zarar gördü. 3.5 kilometre uzunluğundaki çarşıda bin 700 işyerinden bazıları yıkıldı yada ağır hasar aldı. Elektrik ve suyun yeniden verilmesinin ardından 200 esnaf kepenklerini kaldırdı. Tadilat ve onarım işlerini yapan 50 esnafın ise kısa süre içerisinde dükkanlarını açacağı bildirildi. Kentte kalan vatandaşların ilgi gösterdiği çarşının, en azından yürüyüş yollarının düzenlenmesi için yetkililerden destek istendi.
"200’ü açtı, 50’si daha açacak"
Uzun Çarşı Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı, 41 yıllık dondurma ustası Mehmet Hançer Gündüz, depremin ardından binlerce esnafın aileleriyle kent dışına çıkmak zorunda kaldığını belirtti.
Hatay’ın en önemli ticaret merkezi konumundaki çarşının yavaş yavaş hareketlenmeye başladığını bildiren Gündüz, “Şuanda yaklaşık 200 iş yerimiz açık. Dışarıdaki tüm memleketimizin insanına, esnafına diyorum ki, yavaş yavaş dönüş yapsınlar, işlerin başına geçsinler. Elektrik, su sıkıntısı yok. Müracaatını yaparız en kısa sürede bu sorunlar çözülüyor. Depremden önce bin 700’den fazla esnaf vardı, şu anda 200 esnafımız işinin başında ve aşağı yukarı 40-50 tane esnafta açma aşamasına geldi” dedi.
"Zeminin düzeltilmesini istiyorlar"
Tarihi Uzun Çarşı’da Hatay’ın değil, Türkiye’nin kalbinin attığını dile getiren Gündüz,” 11 yaşından beri bu çarşıdayım, 40 yıllık çarşı esnafıyım. Bizim çarşının en büyük özelliği, ‘yok yok’. Her şey var, fiyatlar da uygun. Mesela Uzun Çarşı dediğin zaman ilk akla gelen tepsi kebabımız, lahmacunumuz, börekçimiz, küncülü helva, kömbelerimiz, baharatlarımız. Biliyorsunuz Türkiye’nin en zengin mutfağı Hatay’dır, özellikle Antakya. Öncelikle Cumhurbaşkanımızdan, valilerimizden, belediye başkanlarımızdan en büyük desteği istiyoruz. Esnafımız yavaş yavaş açıyor ama zemin asfaltlansa yada düzeltilse çok daha güzel olur. Normal, ince bir asfalt bile çekilse en azından toz olmaz. Vatandaşımız daha sağlıklı bir şekilde alışveriş yapar. En azından bir asfalt yapılsa insanlar gönül rahatlığıyla alışverişini yapabilir ve gezebilirler. İnşallah burası eskisinden de güzel olacak” dedi.
"1-2 müşteri bile görmek bizi mutlu ediyor"
Çarşıda işyerini ilk açanlardan biri olan Şahap Fansa ise “Çok şükür ilk günden şimdiye baktığımızda yol alındı. İlk günler elektrik, su yoktu. Şimdi çok şükür elektriğimiz, suyumuz geldi. Elektrik geldiği zaman esnaflar işyerlerini açmaya başladı. Hareketlilikte başlıyor yavaş yavaş. İnsanlar yardımcı olmaya çalışıyor. Memleket bu durumdayken çarşıda 1-2 kişi görmek bile bizi mutlu ediyor. Çok şükür Hataylılar, Hatay’ bırakmadı. Çoğu insan burada. Onu görmek bizi çok mutlu ediyor” ifadelerine yer verdi.
"Umut verici"
Hatay’ı terketmeyen ve çarşıda alışveriş yapan hemşire Zuhal Girgin, “Bu kadar süre geçmesine rağmen hala kabullenemedik, yaşadıklarımızı. Çünkü; çok zor. Yani bu yıkıntıları her gün görmemiz o olayları hatırlamamıza neden oluyor. Çok üzücü bir durum ama çarşının birkaç esnafı açık olsa bile deşarj olup gidiyoruz. Hüzünlü bir dolaşma. İnsanların bu yıkık dökük binalar arasında bile işyerini açması umut verici. Esnafa destek olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hani birkaç dükkanda açık olsa biz çok mutlu oluyoruz. Bugün ekmek, humus Antakya simidi, çocuklara süs eşyaları aldık. Her bir esnafın bizim için ayrı bir önemi var” ifadelerine yer verdi.
"Çarşının düzelmesi bizi mutlu ediyor"
Çarşıyı ziyaret eden Sibel Doğru, depremin ardından Mersin’e gittiklerini hatırlatarak, “Hatay’ı terk etmeyi düşünüyordum, ama buraya döndükten sonra inanılmaz bir rahatlama oldu. Bir mutluluk geldi. Her yer yıkılmış olsa da bir rahatlama geldi. Bir de kaldığım yerde sağlam bina kalmadı. O manzarayı sürekli görmek çok kötü. Çarşının böyle aktif olması yavaş yavaş iyileşmesini görmek bizi inanılmaz mutlu ediyor. Yani başka şehirde, başka bir ülkede de yaşayamam” diye konuştu.
"Eskisinden daha güzel olsun"
Nişanlısıyla çarşıyı gezen Rama Hadidi, Uzun Çarşı’nın eskiden çok güzel bir yer olduğunu ifade ederek, “Şuan girdiğimiz zaman bu durumda kalbimiz sıkışıyor. Eski fotoğraflarına bakıyoruz, üzülüyoruz. İnşallah çarşı eskisi gibi olur, hatta daha iyisi olur” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.06 17:46:15
Son Düzenlenme Tarihi :