SON DAKİKA

logo

Minik eller, parkta yetişen zeytinleri işledi

Konyaaltı Belediyesi’ne bağlı parklarda yer alan zeytin ağaçları meyvelerini verdi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından hasatı yapılan zeytinler, Uncalı Kreşi öğrencileri tarafından doğal yollarla kırılarak olgunlaşmaya bırakıldı.
Konyaaltı Belediyesi’ne bağlı Uncalı Kreşi Kelebekle..

Konyaaltı Belediyesi’ne bağlı parklarda yer alan zeytin ağaçları meyvelerini verdi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından hasatı yapılan zeytinler, Uncalı Kreşi öğrencileri tarafından doğal yollarla kırılarak olgunlaşmaya bırakıldı.
Konyaaltı Belediyesi’ne bağlı Uncalı Kreşi Kelebekler Sınıfı öğrencileri, keyifli bir etkinliğe imza attı. Öğrenciler, Park ve Bahçeler Müdürlüğü personelinin Çayırlı Hacı Mustafa Karabulut Parkı’nda bulunan zeytin ağaçlarından elde ettiği zeytinleri işledi. Zeytinleri öncelikle doğal taş yardımıyla bir bir kıran minik eller, kırdıkları zeytinleri önce tabaklara, daha sonra ise öğretmenlerinin etkinlik için hazırladığı kavanoza doldurdu. Minikler, zeytin kurulumunun diğer adımları olan su ve tuz ekleme işlemini de hep birlikte yaparak, zeytinleri kahvaltı sofralarına hazır hale gelmesi için olgunlaşmaya bıraktılar. Zeytin işleme etkinliği için birbirinden renkli aşçı kıyafetleri giyen minikler, zeytin üretiminin bütün evrelerini kendi el emekleriyle gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadı.

Hem eğlenip hem de öğreniyorlar
Uncalı Kreşi Kelebekler Sınıfı öğretmeni Seyhan Sevinç, öğrencileri zeytin çıtlatma etkinliği ile buluşturduklarını söyledi. Etkinlikte çocukları zeytinle ilgili bilgilendirdiklerini de aktaran Sevinç, çocukların hem eğlenip hem de öğrendikleri bir etkinlik yaptıklarının altını çizdi. Kreşlerde daha çok çocukların psikomotor ve ince motor gelişimlerine katkı sağlayacak etkinliklere öncelik verdiklerini ifade eden Seyhan öğretmen, ‘‘Daha çok, kendilerine fırsat vererek, kendilerinin yaparak, yaşayarak öğrendikleri etkinlikler yapıyoruz’’ dedi.

Öğrenci velileri çok memnun
Kreşlerde verdikleri eğitim dolayısıyla öğrenci velilerinden çok olumlu dönüş aldıklarını ekleyen Sevinç, ‘‘Özellikle en değerli varlıkları olan çocukları için böyle bir imkan sundukları için Konyaaltı Belediye Başkanımız Semih Esen’e teşekkür ediyorlar’’ şeklinde konuştu. Uncalı Kreşi öğrencileri Jasmin ve Zeynep, zeytin kırma etkinliğinden çok keyif aldıklarını söyledi. Zeytinleri, taş yardımıyla kırdıklarını ve sonra kavanoza doldurduklarını söyleyen Zeynep, daha sonra su ve tuz koyarak kavanozun kapağını kapattıklarını aktardı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.15 13:52:30
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Durgun, şeref hakkını gündeme taşıdı

TBMM Genel Kurulunda Gündem Dışı ''Geleneksel Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri'' hakkında söz alan Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekili Hilmi Durgun ''Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Türk spor tarihi için büyük önem arz eden güreşçilerin yararlanamadıkları haklarından faydalanabilmeleri için 5774 sayılı kanunda gerekli düzenlemenin yapılması için çalışmalarımıza başladığımı buradan sizlerin huzurunda duyurmak isterim. '' dedi.
“ Tarihi Kırkpınar güreşlerinde altın kemere sahip olan güreşçilerimiz Devlet Sporcusu ünvanı almaya hak kazanmışlardır, ancak ilgili kanunun üçüncü maddesinde gerekli düzenleme yapılmadığı için sporcularımız kendilerine verilen bu haktan bu zamana kadar yararlanamamış ve şeref aylığı alamamışlardır.” diyen Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, şunları söyledi : 
''Ne büyük şereftir ki 662 yıllık kadim geleneğin dualı çayırında Altın kemeri takmak Antalyalı hemşerimiz Yusuf Can Zeybek'e nasip oldu’
Bu vesile ile Kırkpınar yağlı pehlivan güreşlerinde kol bağlayan tüm pehlivanlarımızı ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bizlere bu mutluluğu yaşatan, Türkiye Başpehlivanı değerli kardeşim Yusuf Can Zeybek'e sizlerin huzurunda bir kez daha tebrik ve teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.''
Antalya Milletvekili olarak üç gün boyunca Kırkpınar'da pehlivanlarımızın yanlarında bulundum
Türk'ün ata sporu, güreşin er meydanı olan Edirne Kırkpınar'da son yıllarda finalde en çok Antalyalı başpehlivanlarımız güreşmektedir. Son yedi yılda başpehlivanlık final güreşi yapmaya hak kazanan 14 pehlivandan 11'i Antalya'mızın sporcusudur. Bu haklı gururu yerinde yaşamak adına bende Antalya Milletvekili olarak üç gün boyunca Kırkpınar'da pehlivanlarımızın yanlarında bulundum.  Özellikle son yıllarda final güreşlerinde Antalya'mızın bir başpehlivanını görmek gelenek haline geldi. Hal böyle olunca hem Türk'ün ata sporu yağlı güreşi gazi meclisimizde dile getirip hem de sporcularımızın sorunlarından bahsetmek istedim. 
SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS
UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasında yer alan ve Türk spor tarihi için bu denli öneme sahip olan ata sporumuzu icra eden güreşçilerimizin birtakım sorunlarıda bulunmaktadır. Bunların en başında 5774 sayılı başarılı sporculara aylık bağlanması ve devlet sporcusu ünvanı verilmesi ile alakalıdır. 
Tarihi Kırkpınar güreşlerinde altın kemere sahip olan güreşçilerimiz Devlet Sporcusu ünvanı almaya hak kazanmışlardır, ancak ilgili kanunun üçüncü maddesinde gerekli düzenleme yapılmadığı için sporcularımız kendilerine verilen bu haktan bu zamana kadar yararlanamamış ve şeref aylığı alamamışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Türk spor tarihi için büyük önem arz eden güreşçilerimizin bu haktan faydalanabilmeleri için 5774 sayılı kanunda gerekli düzenlemenin yapılması için çalışmalarımıza başladığımı buradan sizlerin huzurunda duyurmak isterim. 
Pehlivanlık Önce Sevgi Ve Saygı İşidir.
Pehlivan, Galip geldiğinde büyüğünün elini öpene, mağlup olduğunda küçüğünün alnından öpene denir. Pehlivanlık önce sevgi ve saygı işidir. Ağası, ustası, çırağı, peşrevi, cazgırı ve davul zurnasıyla 662 yıllık bu kadim kültürü yaşatan tüm yetkililere, pehlivanlara ve tüm katılımcılara teşekkür ediyor, vereceğimiz kanun teklifine şimdiden desteklerinizi bekliyoruz.”

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.15 11:15:07
Son Düzenlenme Tarihi :





83 yaşındaki bileyci, 50 yıllık zanaat tutkusuyla gençlere taş çıkartıyor

Antalya’da yaşayan 83 yaşındaki bileyici Yusuf amca yaklaşık 75 yıllık iş hayatının 50 yılını bıçak bileyerek geçirdi. ‘İşleyen demir paslanmaz’ sözünü kendine ilke edinen yaşlı adam küçük dükkânında hem müşterilerini ağırlıyor hem de iş aşkıyla gençlere örnek oluyor

Antalya’da yaşayan 83 yaşındaki bileyici Yusuf amca yaklaşık 75 yıllık iş hayatının 50 yılını bıçak bileyerek geçirdi. ‘İşleyen demir paslanmaz’ sözünü kendine ilke edinen yaşlı adam küçük dükkânında hem müşterilerini ağırlıyor hem de iş aşkıyla gençlere örnek oluyor.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bulunan “Demirciler Çarşısında” bileycilik yapan 83 yaşındaki Yusuf Zeki Sapmaz’ın hayatının neredeyse 75 yılı çalışarak geçti. Küçük dükkânının kepengini haftanın 6 günü kaldıran yaşlı adam dedesinden babasına, babasından da kendisine geçen bileycilik zanaatını hem aşkla yapıyor hem de ileri yaşına rağmen evinden dükkânına uzanan 1 saatlik yolu toplu ulaşımla aşarak gençlere taş çıkartıyor. Yusuf Zeki Sapmaz 8’li yaşlardan bu yana çeşitli işlerde çalıştığını vurgulayarak, yıllarca okulu ve işi arasında mekik dokuduğunu aktardı. Sapmaz, “Babam, dedem hatta dedemin babası da bu işlerle uğraşırdı. Daha ötesi varsa bilmiyorum. O zamanlar demircilik önemliydi, ‘kızını valiye vereceğine demirciye ver’ derlerdi. Şu anda fabrikalar bu işin üretim kısmını elimizden aldı. Tamirattan başka bir şey yapamıyoruz, o yüzden de gelirimiz daraldı. Kolay bir şey değil sıkıntı çok ama idare ediyoruz” dedi.

“Bu işi sevmesem yapamam”
50 yılını zanaata veren yaşlı adam, bir zanaatkârın işini sevmesi gerektiğini ve dikkatlice yapmasını gerektiğini vurguladı. Sapmaz, “Bu işi sevmesem yapamam, bir zanaatkâr işini sevmiyorsa kendini sakatlar, dikkatini işine vermeyen çok kişi ellini ve parmağını kestirdi. Dikkatli olmak lazım” şeklinde konuştu.

Haftanın 6 günü 1 saatlik yolu aşarak kepenk kaldırıyor
Pazar günleri hariç her gün dükkânını açtığını aktaran Sapmaz, “Pazar günleri yatıp dinleniyorum ama geri kalan günlerde hasta olmadıktan sonra geliyorum. Evden buraya tramvay ve otobüsle geliyorum. Kolay değil, arabası olanlar benim oturduğum yerden buraya 10 dakikada gelirken benim 1 saatimi alıyor. Sabah 09.30 gibi dükkânda oluyorum ve akşam 18.00 saatlerinde evime gidiyorum” dedi.

“Eser yaptığımda kendime güven duyuyorum”
Her işe sevgi katılarak yapılması gerektiğini vurgulayan yaşlı adam, “Buraya gelip ufacık bir eser yaptığımda kendime güven duyuyorum. İşte sanatın aşkı budur. Bunu bütün ve zanaatkâr için söylüyorum. Eğer usta dürüstse ve çırağına hakikatleri söyleyip onu doğru yolda tutabilirse işte en büyük mutluluk ustalıkta budur” şeklinde konuştu.

“İşleyen demir paslanmaz”
Sapmaz, gençlere ve yaşlılara da tavsiyelerde bulundu. Yaşlı adam, “Evde oturmak yerine dışarıya çıkıp bir şeylerle uğraşıp zanaattan zevk alırsan değerin artar. Ufak da olsa hareket ettiğin zaman herhangi bir yerim ağrıyor demezsin hem dinç olursan hem de kafanı dağıtırsın. Yaşlılar parklarda, ağaç altında otursunlar ki kafalarını dağıtsınlar. İleri yaşına rağmen çalışmaktan ve işinden duyduğu mutluluğu dile getiren Sapmaz, “İşleyen demir paslanmaz benim felsefem bu. Kim olursa olsun herkese tavsiyem, herkes çalışmalı ki o ekmeğin tadını alsın, kazandığı parayı müsrif olarak harcamasın, tasarruflu olsunlar. Beni yüksek görsünler diye değil yeri geldiğinde para harcasınlar. Çalışmayıp anne babadan beklemesinler. Sen çocuklarına ne vereceksin? Sen baba olduğunda o çocuklar senden istemeyecek mi, isteyecek. Tasarrufun en büyük önemi bunlar. Büyüklerimiz ‘ak akçe kara gün içindir’ derler. Bunlar hep tecrübeyle söylenmiş sözler bunu yaşamasalar söyleyemezlerdi” ifadelerini aktardı.

“Kendisi yaşam dolu bir insan”
Yaşlı adamın esnaf komşusu Ayşe Zardali ise Sapmaz’ın yaşına rağmen dinamik olmaya çalıştığını dile getirdi. “Biz bir malzeme kaldıracağımız zaman bize izin bile vermiyor. Eğer ben buraya gelmezsem ölürüm. 15-20 gün sonra hastalanırım diyor ve bunları yaparken de zevkle yapıyor. Buraya İki tramvay kullanarak geliyor. Bu yaştaki bir insanın bunları yapabilmesi çok güzel bir şey. Yusuf amca çok farklı bir insan, konuşması sohbeti çok hoşuma gider onu dinlemek beni dinlendirir sakin sakin anlatır her şeyi. Geçmişten konuşuruz sohbetlerimiz olur. Kendisi yaşam dolu bir insan” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.05 13:57:12
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.05 14:01:25