SON DAKİKA

logo

Biri biterken, diğeri başlıyor Büyükşehir’in etkinlikleri bitmiyor

2’nci Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivali 3 Kasım Cuma başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 3-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek 2’nci Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivali’ne tüm Antalyalılara davet etti. Başkan Muhittin Böcek, “Festivalimizde Milli kültürlerimizi ve geleneksel değerlerimizi yaşatacağız” dedi. 


    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 3-5 Kasım 2023 tarihlerinde Aksu At Çayırı Mevkiinde gerçekleştirilecek 2. Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivali için basın toplantısı düzenledi. Aksu At Çayırı Mevkii’nde Yörük çadırında gerçekleştirilen toplantıya Kazakistan Antalya Başkonsolusu Kuat Kanafeyev, Antalya Yörük İl Hatunu Sibel Gezen, hemşehri dernekleri ve Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve festivalde yer alacak olan kuruluşların temsilcileri katıldı. 

YÖRÜK GÖÇÜ İLE BAŞLIYOR

    Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 3 Kasım Cuma günü Yörük göçü ile başlayacak festivalin zengin programı ile bir kültür şölenine dönüşeceğini söyledi. Başkan Böcek, “Cumhuriyet Meydanı’na Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni ile etkinliklerimiz başlayacak. Daha sonra ise Cumhuriyet Meydanı’ndan eski Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binasında temsili Yörük göçü gerçekleştireceğiz. 3 gün boyunca gerçekleşecek etkinliklerde Haluk Levent, Elif Buse Doğan, Ayşe Dinçer, Uğur Önür gibi birbirinden değerli sanatçımızı ağırlayacağız” dedi. 

BELEDİYELER, DERNEKLER VE STK’LAR FESTİVALDE

    Etkinliklerde Türk dünyasından gelen misafirlerin kültürlerini tanıtacağını belirten Başkan Böcek, “Canlı müzikler, atlı ve okçuluk gösterileri gibi birçok aktivite olacak. Festivalimize 25 bağımsız Türk Cumhuriyeti katılacak. Uluslararası katılımcılar kültürel etkinlikler yapacak. Türk el sanatlarının tanıtılması için bir platform oluşturacak. 36’sı Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 8’i kadın kooperatifinden gelen 44 sanatçı; dokumacılık, dericilik, bıçakçılık, keçecilik gibi el sanatlarımızı tanıtacak. 81 Yörük-Türkmen dernek, vakıf ve kooperatifimizi ağırlayacağız. Ayrıca Büyükşehir, il ve ilçe düzeyinde 25 belediyemiz katılım sağlayacak” diye konuştu. 

KÜLTÜRÜMÜZÜ GELECEK NESİLLERE AKTARACAĞIZ 

    Festivalde yerel kültürlerin ve coğrafi işaretli ürünlerinde tanıtılacağına değinen Başkan Böcek, konuşmasının şöyle sürdürdü: “48 hemşehri derneğini ağırlayacağız. Yemek alanında 48 çadır kurulacak. Bu çadırlarda yöresel lezzetler tanıtılacak. Festivalde çocukların kültürlerini keşfetme ve öğrenme fırsatı olacak. Geleneksel oyunlar gibi çeşitli aktiviteler düzenleyeceğiz. Antalya Yörük-Türkmen Festivali, tarihimizin, kültürlerimizin ve birlikte paylaştığımız değerlerin bir kutlamasıdır. Bu etkinlik geleneklerin yaşatılması ve gelecek nesilleri aktarılması için önemli bir fırsat olacak. Tüm vatandaşlarımızı Milli kültürümü ve geleneksel değerlerimizi yaşamaya davet ediyorum.” 

FESTİVAL ALANI 100. YIL SİMGESİ GİBİ OLACAK

    Başkan Muhittin Böcek, konuşmasından sonra 2. Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivaline katkı sağlayan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. Başkan Muhittin Böcek, festivale misafir olarak katılan Türkmen dernek temsilcileriyle sohbet etti. 

    2’inci Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festival alanının yerleşim planı bu yıl Cumhuriyet’in 100. Yılı nedeniyle gökyüzünden görüldüğünde ‘100’ simgesi şeklinde planladı. 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.11.01 07:50:48
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.11.01 09:47:54

Yorum Yap






Obezitenin Yetişkinlerde ve Çocuklarda Görülme Sıklığı Hızla Artıyor

Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, halk sağlığını tehdit eden bir sorun olan Obezite ile mücadelede alınacak önlemlere dikkat çekti. Uzm. Dr. Ünal, “Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4'ten %18'e çıktı ”dedi.

Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen Obezite, modern çağın en yaygın ve tehlikeli hastalığı olarak hayatımızda yer alıyor. Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, “Endüstriyel toplumlarda aşırı kiloluluk ve obezite daha sık görülür hale gelmekte ve özellikle çocuklarda artmaktadır. Fiziksel aktivitenin azalması, yüksek-yağ ve kaloriden zengin hazır gıdaların daha ulaşılabilir olması obezite gelişimini artırır. Obezite gelişmesinde ayrıca birçok faktör rol almaktadır. Bunların içinde genetik, yetersiz egzersiz, aşırı kalori alımı vardır. Bazı ilaçlarda yan etki olarak kilo alımı ile ilişkilidir. Psikososyal faktörlerde obezite gelişmesine katkıda bulunabilir” dedi.

 

Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4'ten %18'e çıktı


 2022 yılı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre obezite tanısı alan bireylerin sayısı tüm dünyada 1 milyarı aşmış durumda. Uzm. Dr. Ünal, “Obezite sadece erişkinlerde değil çocuklarda ve gençlerde de hızla artmaktadır. 1975'ten 2016'ya kadar, 5-19 yaş arası aşırı kilolu veya obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında dört kattan fazla artarak %4'ten %18'e çıkmıştır” dedi. Obezite tanısını koymada günümüzde kullanılan en yaygın metottun  vücut kütle indeksi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ünal, “Obezite, beraberinde pek çok fiziksel, psikolojik, sosyal, ekonomik sorunlar getiren kronik bir hastalıktır. Obezite, Tip  2 diyabetes mellitus (kandaki şeker seviyesinin normalin üzerine çıkması) , koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, beyin- damar hastalıkları, solunum güçlüğü, bazı kanser türleri, derin ven trombozu (toplardamarda meydana gelen kan pıhtısı), Mide ve ince bağırsak yolunda oluşabilecek olan ve iltihaplanmaya yol açabilen virüsler-bakteriler, yağlı karaciğer ve siroz, kolesterol yüksekliği, Yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda kistin oluşumu, idrar kaçırma, lenfatik sistemdeki bozukluklar, obstrüktif uyku apnesi ve eklemlerde kireçlenme gibi hastalıklara da neden olmaktadır” dedi. 

 

Obezitenin şiddeti arttıkça Tip 2 diyabet gelişme riski de yükseliyor
 

Tip2 diyabet hastalarının %80’nin obez olması nedeniyle önemli bir risk faktörü haline gelmesine neden olduğunu belirten Uzm. Dr. Ünal, “Tip 2 diyabet gelişme riski, obezitenin şiddeti arttıkça yükselir. Obez ve diyabetiklerde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve aterosklerotik kalp hastalığı dikkati çekecek kadar sık görülmektedir. Bunların yanı sıra ılımlı kilo vermek yeni diyabet gelişimini %30 oranında azalttığı tespit edilmiştir” dedi. Felç(inme), kalp krizleri gibi kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin gelişmiş batılı ülkelerde azalma eğilimi gösterirken gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’de artış gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Ünal, “Toplumların beklenen yaşam süresinde görülen uzama nedeniyle yaşlı nüfusun artışı toplumda kalp damar hastalıklarının da artışını da beraberinde getirmiştir. Kalp ve damar hastalıkları açısından olumlu olan husus büyük ölçüde ‘önlenebilir’ olmalarıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceğini bildirmektedir. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ölüm verileri toplam ölümlerin içinde kalp hastalıklarının payının gittikçe artma eğiliminde olduğunu göstermektedir” dedi.

 

Bireylerin obez olmaları önlenmelidir

 

Ülkemizin nüfus yapısının halen genç nüfus ağırlıklı olup, gelişmekte olan ülkelere benzemekte olduğundan bahseden Uzm. Dr. Ünal, “Çocukluktan itibaren obezite konusunda eğitim verilmeli, yeterli-dengeli beslenme ve fiziksel aktivite yapılmalıdır. Bu amaçla çocukluktan itibaren temel alışkanlıkları kazandırarak obezite ve buna bağlı diyabet, kalp damar hastalıklarını azaltmaya yönelik çalışılmalıdır” dedi. Uzm. Dr. Ünal, sağlıklı kalmak, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için ise önerilerini şöyle sıraladı: 


-Sağlıklı beslenin,
-Düzenli fiziksel aktivite yapın
-Tütün ve tütün ürünleri kullanmayın,
-Alkol kullanmayın,
-Kardiyovasküler riskinizi öğrenenin,
-Kilolu veya obez olup olmadığınızı öğrenenin,
-Kan basıncınızı ölçtürün. Yüksek tansiyonunuz varsa tedavi olun
-Kan şekerinizi ölçtürün. Diyabetiniz varsa tedavi olun.
-Kan lipidlerinizi ölçtürün. Yüksek ise tedavi olun.
 -Hekiminizin verdiği diğer sağlıklı yaşam önerilerine uyun. *

KIZILAY Basın Ofisi 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.20 17:28:18
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya OSB, bir yılda serasında 200 bin çiçek üretti

Antalya Organize Sanayi Bölgesi, oluşturduğu sera ile bölgenin ihtiyacı olan bitkileri yetiştiriyor.
Çevre dostu bir OSB olan Antalya OSB, Türkiye’de ilk kendi serasını kuran ve bölgenin ihtiyaç duyduğu çiçekleri ve bitkileri kendi bünyesinde üreten ilk sera olurken, son bir yılda 200 bin çiçek, 250 bin çalı grubu bitki üretti.
Bölgeye 1100 ağaç fidanı dikildi.
Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, daha fazla üretim için çalışmalarının devam ettiğini belirtirken, kendi bitkilerini üreterek önemli bir tasarrufta sağladıklarını ifade etti.
Günümüzde kamu kurumları veya AOSB gibi kurumlar kendi seralarını kurmayı, kendileri üretmeyi ve sorumluluk alanlarında kullanmayı tercih ediyorlar.
* İSA KAVLAK

Kaynak : İsa KAVLAK
Ekleme Tarihi : 2023.07.10 13:59:35
Son Düzenlenme Tarihi :