Türkiye’deki odalar içerisinde bir ilke imza atarak üç yıllık karbon ayak izi ölçümünü gerçekleştiren Antalya TSO, karbon nötr hedefi için çalışıyor. Gelecek nesiller için sorumluluk hissettiklerini kaydeden ATSO Başkanı Ali Bahar, “Güneş enerjisi panelleri sayesinde temiz enerji kaynağı yaratmayı ve araçlarımızın elektrikli araçlara dönüşümünü sağlayarak yeşil bir oda olmayı hedefliyoruz” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), çevreye duyarlı kurum politikası ve kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında karbon ayak izi hesaplaması gerçekleştirdi. 2020, 2021 ve 2022 yılları verilerinin değerlendirildiği çalışmada, en çok emisyon 2022 yılında oluşurken, 2021 yılındaki emisyon en az olarak hesaplandı. Üç yıllık toplam karbon ayak izi 1046,3 ton CO2e olarak hesaplanan ATSO’da, sera gazı emisyonu oluşumunda en yüksek pay ile yüzde 79,44 elektrik tüketimi kaynaklı olduğu görüldü.
Haziran ayında tamamlanan Güneş Enerji Sistemi (GES) Projesi ile karbon ayak izinin en büyük sebebi olan elektrik tüketimi konusunda katkı sağlanacak. Türkiye’nin de taraf olduğu Kyoto Protokolü ve Paris Antlaşması gibi uluslararası anlaşmalarla tüm ülkelerin iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması amacı ile etkin bir çalışma yürütmek için mücadele ettiklerini kaydeden ATSO Başkanı Ali Bahar, “Biz de, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda hareket ederek, elektrik kaynaklı karbon emisyonu başta olmak üzere, bilimsel temellere dayandırarak Odamızın iklim krizine olan etkilerini azaltmak istiyoruz” diye konuştu.
GELECEKTEKİ PROJELERİMİZİ DESTEKLEYECEĞİZ
ATSO’nun son üç yıllık toplam sera gazı emisyonunun 1046,3 ton CO2e olarak hesaplandığını kaydeden Başkan Bahar, temiz enerji kaynaklarından yararlanma hedefi için önemli bir adım attıklarını belirterek, GES projesi ve elektrikli araç kullanımı konusunda iş dünyasına örnek olmak istediklerini kaydetti. Kurumsal sürdürülebilirlik temelli, toplumsal ve çevresel katkı ile gelecek kuşakların daha sağlıklı bir dünyada yaşamlarını devam ettirmeleri için Türkiye’deki odalar içerisinde bir ilke imza attıklarını dile getiren Başkan Bahar sözlerini şöyle sürdürdü; “Karbon ayak izi ölçümlerinde gördük ki 2020-2022 yılları arasından en büyük giderimiz enerji, binamızın yıllık yaklaşık 3 milyon TL olan enerji maliyetinin bu yatırımla yüzde 40 oranında azalacağını taahhüt etmiştik. Enerji maliyetimizi 1,8 milyon TL’ye düşüreceğiz. Bu maliyet tasarrufu sayesinde, bütçemiz önemli bir rahatlama sağlayacak ve gelecekteki projelerimizi destekleyeceğiz. Oda faaliyetlerimizde taşıt kullanımının karbon salınımına etkisi yüzde 7.45 olarak hesaplandı. Bu konuda somut adımlar atmak üzere eyleme geçtik. Temiz enerji kaynağı yaratarak yeşil bir Oda olmayı ve üyelerimize, iş dünyamıza örnek olmayı hedefliyoruz.”
SERA GAZI EMİSYONU YÜZDE 50 DÜŞTÜ
Güneş enerjisinin yaygınlaştırılması için stratejik bir yol haritası belirlediklerini belirten Bahar, “Firmalarımızın güneş enerjisi sistem kurulum gücünü arttırmak için öncelikli olarak odamızdan başlamaya karar verdik. Bu vesileyle, 2023 yılında ATSO çatılarına oldukça düşük bir maliyetle 456 adet güneş paneli yerleştirdik. Böylece elde ettiğimiz enerji ile tükettiğimiz enerjinin yüzde 39,2’sinin güneş panellerinden karşılayacağız. Bu, yıllık 248,45 CO2 gazının atmosfere salınımını engellerken, yılda kullandığımız elektrik enerjisini üretmek için gerekli olan 731 adet ağacın da kesilmesinin önüne geçecek. Elektrik tüketimi kaynaklı oluşan sera gazı emisyonumuzu yaklaşık yüzde 50 azaltmış olduk” dedi.
10 BİN AĞAÇ HEDEFİ
2024 yılında yayınlanacak raporda tüm azaltma faaliyetlerinin net rakamlarını paylaşabileceklerini belirten Bahar, “Çalışmalarımızın üyelerimiz ve tüm paydaşlarımız tarafından benimsenmesini ve yaygınlaşmasını istiyoruz. Bunun için eğitim, seminer ve çalıştaylar düzenleyerek kentimizde farkındalık yaratmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Son üç yılın oda faaliyetleri nedeniyle açığa çıkan 1046,3 tCO2e karbon nötr hedefi için yaptığımız hesaplamalarda 2 bin 567 adet kızılçam ağacı dikmemiz gerektiğini de belirledik. Bu kapsamda Kasım ayı içerisinde Odamız AB Bilgi Merkezi ile birlikte AB Türkiye Delegasyonunun desteği ile karbon salınımını sıfırlamak için dikmemiz gereken ağacın 4 katı 10 bin adet kızılçam ağacı dikeceğiz. Bu çalışma ile AB Yeşil Mutabakatı ve 2030 AB Biyoçeşitlilik Stratejisi kapsamında 3 milyar ağaç” dikimi hedefine de katkı sağlayacağımızı söyleyebiliriz” diye konuştu
.2024 HEDEFİ SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA AMAÇLARI
Karbon ayak izi hesaplamaları sonucunda öncelikli faaliyetlerinin kentte farkındalık yaratmak olduğunu belirten Başkan Bahar, “Çevre yönetim sistemi ve enerji yönetimi belgelerini alarak hedeflediğimiz sonucu belgelendirmek istiyoruz. Sıfır karbon düzenlemesi ve firma yükümlüklerine yönelik paneller, eğitimler gerçekleştireceğiz. Bu çalışmaları hem ulusal hem de uluslararası paydaşlar ile birlikte yürüteceğimizi belirtmek isterim. Ülkemizde ilk defa uygulanacak ve Avrupa Birliği‘ne odamızın yürütücü olarak başvurduğu ‘Sürdürülebilirlik ve Biyoçeşitlilik’ projemiz ile ilk, orta ve lise öğrencilerine iklim teknolojileri alanında tanıtım ve farkındalık faaliyetleri düzenleyip, öğrencileri bu alanda meslek seçimine yönlendirmek istiyoruz”
HEDEFİMİZ DAHA İYİ BİR ÇEVRE
Sürdürülebilir enerjide Antalya’ya ve iş dünyasına örnek bir çalışma yaptıklarını dile getiren Başkan Ali Bahar, “Aksiyon aldığımız her işin neticesinde bölgemizi ve ülkemizi düşünüyoruz. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini iş dünyamıza entegre etmek, bunu da gençlerimiz, bölgemiz ve ülkemiz adına hedeflemek bizim için çok değerli. Burada ana kalemimiz enerji, bunun için de doğayı koruyan ve daha iyi bir çevre oluşturmaya katkı sağlayan projeleri hayata geçirmeyi önemsiyoruz” dedi.
Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik: Elmalı’da 70-80 milyon m3 su düdene, boşluğa boşaltılıyor
Yeraltı sularının hızla tükendiğini kaydeden Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Elmalı’nın içerisinde bir su kaynağı geçiyor ve siz bu suyu düdene boşaltıyorsunuz. Yaklaşık 70-80 milyon m3 suyu düdene, boşluğa boşaltıyorsunuz. Suyumuz var ama yeraltı suyu da hızlı bir şekilde tükeniyor. Bu ciddi bir tezat. Bu su kullanılmalı” dedi.
YeAntalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, “Elmalı’nın içerisinde bir su kaynağı geçiyor ve siz bu suyu düdene boşaltıyorsunuz. Yaklaşık 70-80 milyon m3 suyu düdene, boşluğa boşaltıyorsunuz. Suyumuz var ama yeraltı suyu da hızlı bir şekilde tükeniyor. Bu ciddi bir tezat. Bu su kullanılmalı” dedi.
Çeltik açıklamasında şunları söyledi : “Yapılan çalışmaya göre dünyada su üzerinde en az katma değer sağlayan ülkeler arasında Türkiye’de yer almakta.
1 Nisan’da açıklanan kuraklık haritası ülkemizin ve bölgemizin son durumunu net olarak gözler önüne serdi.
Kuraklıkla birlikte insanlar sulama suyu ihtiyaç deyip yeraltı sularını kullanıyorlar. Buda yeraltı sularının tüketimini hızlandırıyor.
Antalya tarım ve turizm kenti. Ama Antalya’nın 50 ve 100 yıllık planları var mı ? 19 ilçede tarım yapılacak mı ? 19 ilçede turizm yapılacak mı ?
Tamam yapılsın. Yapılacaksa eğer altyapısı buna müsaade ediyor mu ? Tarım için bitkiler için yeterli su var mı! Böyle bir çalışma yapıldı mı ? Bu çalışma kesinlikle yapılmalı.
İnsanlar hep diyorlar ki akıllı çamaşır makinası, akıllı bulaşık makinası, su tasarrufu deniyor. Baktığımızda suyun %80’ini tarım kullanıyor. En fazla %5’i içme suyu olarak kullanılıyor. %10-15’ini sanayi kullanıyor. Halkımız evlerinde %5 su kullanıyor. Bundan da tasarruf yapsanız en fazla %1 yapabilirsiniz.,
Bunun için tarımda radikal bir değişiklik yapılması lazım.
Nasıl ki 1/1000’lik, 1/5000’lik imar planlarında konut alanları, ticaret alanları belirlenmişse tarım alanlarında da planlamalar yapılmalı. Örneğin her yere muz ekemezsiniz, her yere pancar ekemezsiniz, her yere çok fazla suya ihtiyacı olan bitki ekemezsiniz planlaması muhakkak yapılmalı.
Tarım alanları derecelendirilmeli. Sulak alanlar, sulak olmayan alanlar veya sadece tıbbi aromatik ekim yapılacak alanlar gibi mutlaka planlamalar yapılmalı. Yani 50-100 yıllık tarımın planlamasını yapacaksınız.,
ELMALI’DA ÇİFTÇİNİN YANINDAYIZ
Elmalı’da çiftçinin yanındayız. Kesinlikle üretimin olmasını istiyoruz. Ama Elmalı’da son 15 yıl içerisinde yağış rejimi %10 azalmasına rağmen su rezervlerinin %40’ından fazlasını kaybetmiştir.
1990 yılında 5-10 metrede olan yeraltı suyu 2020 yılında 90 metrelere kadar bulmuştur. Ciddi bir yeraltı suyu çekimi var.
ELMALI’NIN İÇİNDEN SU KAYNAĞI GEÇİYOR AMA BOŞA AKITILIYOR
Buradaki tezat şu. Elmalı’nın içerisinde bir su kaynağı geçiyor ve siz bu suyu düdene boşaltıyorsunuz. Yaklaşık 70-80 milyon m3 suyu düdene, boşluğa boşaltıyorsunuz. Suyumuz var ama yeraltı suyu da hızlı bir şekilde tükeniyor. Bu ciddi bir tezat. Bu su kullanılmalı.
Avlan Gölü geçmişte kurutulmuştu. Yeniden rehabilite edildi. Ama bilinçsizlik yüzünden Avlan Gölü kuruma ile karşı karşıya. Bu da bölgedeki eko sistemi bozabileceği anlamına geliyor. Yeraltı sularından gerekirse vergi alınmalı, sayaç takılmalı. Kontrol altına alınmalı. Denetlenmeli.
Önümüzde bir Korkuteli örneği var. Korkuteli’de bir anket yapılsa inanıyorum ki insanların %70’i tarımdan memnun değiller. Korkuteli tarımını suya ihtiyaç duyan bitkiler anlamında kaybetmiş durumdayız.
Ama Elmalı’nın çözümü var. Hatta bir kaç alternatif çözümü var. Su kaynakları var. Yapılan projelerle Elmalı’nın yeraltı suyu yükselebilir, Avlan Gölünü kurtarabiliriz.
ASAT YERALTI SULARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ OLUŞTURMALI
Bir başka önemli konu ise ASAT. ASAT’ın iki önemli görevi var. Bi,r suyu arama bulma ve bir de dağıtma. ASAT’ın 2 binden fazla bünyesinde çalışan personeli var. Fakat suyu arama işiyle ilgilenen sadece bir kişi var. Bir kişi. Görevi suyu %50 aramak ve %50 dağıtmak olan bir kurum. Ama suyu aramak için binde bir bile personeli yok.
Biz ASAT’ın bünyesinde Yeraltı Suları Şube Müdürlüğü veya Daire Başkanlığı kurulmasını önemsiyoruz. Bu kent suyun %95’ini yeraltı suyundan karşılıyor. Üzülerek ifade ediyorum ki Yeraltı Suları Şube Müdürlüğü veya Daire Başkanlığı kurulmazsa Kuraklık İdaresi Daire Başkanlığı kurulması gerekecek. Çünkü rakamlar net ortada. Antalya’da ne yazık ki suyun sahibi yok”.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.05 17:59:08
Son Düzenlenme Tarihi :
Binanın yıkım esnasında iş makinasının üzerine çöktüğü anlar kamerada
Hatay’da yıkım esnasında 2 katlı müstakil evin, iş makinasının üzerine çöktüğü anlar vatandaş tarafından cep telefonuyla görüntülendi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana gelmişti. Defne ilçesinde de hasarlı binaların yıkım işlemleri hız kesmeden devam ediyor. Harbiye Mahallesi Atatürk Parkı mevkiinde 2 katlı müstakil evin yıkımı esnasında bina, iş makinasının üzerine çöktü. Kazada, iş makinası olayı yaralanmadan atlatırken bu anlar vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntüler, izleyenlerin yüreklerini ağzına getirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana gelmişti. Defne ilçesinde de hasarlı binaların yıkım işlemleri hız kesmeden devam ediyor. Harbiye Mahallesi Atatürk Parkı mevkiinde 2 katlı müstakil evin yıkımı esnasında bina, iş makinasının üzerine çöktü. Kazada, iş makinası olayı yaralanmadan atlatırken bu anlar vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntüler, izleyenlerin yüreklerini ağzına getirdi.