Hırsızların yaptığına bakın !

Ne yazık ki hırsız ya da hırsızlar para eden herşeyi çalarken, çoğu zaman ciddi mağduriyetlerin yaşanmasına neden oluyorlar

Hırsızlık suçu; Türk Ceza Kanunun 141. Maddesinde zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alınması olayı olarak tanımlanmıştır. Hırsızların ilgi alanı sadece ev ya da işyerleri veya arabalar değil. Yükte hafif, para da ağır ne varsa çalarlar ve satarlar. Arabanın ya da evin kilitli olması onlar için fark etmez. Kısa sürede kapıları açarlar, eve ya da arabaya girerler. Kilitli bir motoru kısa süre içinde alıp götürürler. Kapalı ya da açık, kilitli ya da kilitsiz mekan onlar için fark etmez. Hırsızlık, insanlık tarihi kadar eski olan bir suç türüdür.

KABLO HIRSIZLARI

İNTERNETİ KESTİ

Zaman zaman gazetelere haber olur, kablo hırsızlarının bir mahalleyi günlerce internetsiz bıraktığı. En son olarak İstanbul’daki Sultangazi ilçesinin Sultançiftliği Mahallesi’nde kabloların çalınması sonucu bölgedeki 4 sokakta internet erişimi kesilmişti. İşçi kıyafeti giyen Seçkin E. ve beraberindeki 2 kişi, sokaktaki rögar kapağını açarak merdiven yardımı ile içeriye girdi.Dubayı sokağa koyarak bakım çalışması süsü veren şüpheliler, yeraltından geçen internet kablolarını çalmış ve 4 mahallenin internet sisteminin de kesilmesine neden olmuştu.

BU KEZ

BAŞIMIZA GELDİ

Sultançiftliği mahallesinin yaşadığını bu kez gazetemiz matbaası ve bürosunun bulunduğu Muratpaşa ilçesi Tahıl Pazarı Mahallesi 452 sokakta yaşandı.

Hırsız ve hırsızlar internet kablosunun 1- 2 metrelik kısmını çalıp kaçtılar. Yaşanan hırsızlık olayı internete giremeyen arkadaşlarımızın Türk Telekom’a arıza bildirmesiyle ortaya çıktı. Arızayı kontrol için gelen ekipler, çıkmaz bir sokakta bulunan internet kablosunun bir kısmının kesilip çalındığını belirledi.

İNTERNET VE TELEFON

HATLARI YERALTINA ALINMALI

Sultançiftliği mahallesinde yeraltından internet kablolarının çalındığını gördükten sonra internet ve telefon kablolarının yeraltına alınması ne derece bu tür hırsızlığı önler bilinmez ama, hırsız ya da hırsızların dikkat çekmeleri mümkün olabilir.

EVDEN HIRSIZLIK OLAYINA

MARUZ KALMAMAK İÇİN!

Evinizden çıkmadan önce kapı ve pencerelerinizin kilitli olduğundan emin olun.

Evinizden uzun süre ayrıldığınızda, size ulaşabilmeleri için kapı komşunuza adres ve telefon numarası bırakın.

Değerli eşya ve mücevherlerinizi yanınıza alın.

Evinizin zilini çalarak apartmanda oturmadığını bildiğiniz kişileri size soran şahısları, eşkâlleri ile birlikte polise bildirin.

Kapı ziliniz çaldığında, kapınızı açmadan önce mercekten bakmayı ihmal etmeyin.

Evinize çelik kapı taktırmanız ve alarm sisteminden faydalanmanız, hırsızlar açısından caydırıcı etki bırakacağından mümkünse bu tedbirleri alın.

Evinizden kısa süre ayrılacağınızda bir lambanızı açık bırakarak ve kapı önünde bir ayakkabı bırakarak evinizde birinin olduğu izlenimi verin. Bu şekilde hırsızların girmekten çekineceği bir eviniz olacaktır.

Ziynet eşyalarınızı yatak odanızda veya oturma odasında muhafaza etmeyin. Zira bu odalar hırsızlar açısından en çok rağbet gören ve hırsızlık yapılan odalardır.

Evinize herhangi bir bahane ile (seyyar satıcı, dilenci, bohçacı vs.) girmek isteyen şahısları evinize almayın.

Çok kısa bir süre evinizden ayrılacağınız zamanlarda bile kapınızı kilitlemeyi ihmal etmeyin.

Evinizin kapı ve pencereleri açık bir şekilde yatmayın.

OTO HIRSIZLIĞINA KARŞI

ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Otonuzu park edecek kapalı garajınız yoksa mümkünse dairenizden görebileceğiniz iyi aydınlanmış yerleri seçin.

Otonuzdan indikten sonra kapı ve pencereleri kontrol edin.

Otonuzu kısa süreli de olsa park ettiğinizde kontak anahtarını yanınıza almayı alışkanlık haline getirin.

Yedek anahtarınızı güvenli yerlerde saklayın.

Yedek anahtarını almayı unutmayınız veya otonun kilidini değiştiriniz.

Oto satın alırken ruhsat üzerinde yazılı olan bilgilerin doğru olup almadığını kontrol edin.

Otoyu alır almaz kasko sigortası yaptırın.

Mümkünse satın alınan aracın bağlı bulunduğu Trafik Tescil Şube ve Bürolarından kontrol ettirin.

Satın alacağınız aracın şasi numarasının yazılı olduğu kısımları kontrol edin.

Herhangi bir tahrifat bulunduğu kanaati hâsıl olduğunda aracı almaktan vazgeçin ve durumu polise bildirin.

Değerli eşyalarınız ruhsat, ehliyet ve yedek anahtarlarınızı otonun içinde bulundurmayın.

Otonuza mümkünse kaliteli oto alarm sistemi taktırın ve gizli kontak yaptırın.

Aracınıza mutlaka GPS sistemi taktırın.

Güvenlik görevlisi bulunmayan apartman oto parkının giriş veya çıkışlarında otomatik kontrol sistemi yaptırın.

Araçları park ettiğiniz yerlerden alırken, bagaj kilidini ve ön kapı kilitlerini kontrol edin. Bu kilitlerin sökülerek kontak anahtarı yapıldığını unutmayın.

Evinizi hırsızlığa karşı sigortalatın.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.03.08 08:27:34

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

ANTALYA'DA DOĞAN YAPIŞIK İKİZLER 5 YAŞINDA

(İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde İngiltere'de yapılan ameliyatla birbirinden ayrılan siyam ikizleri, Ankara'da 5'inci yaş günlerini kutladı.

Antalya'da 5 yıl önce dünyaya kafaları yapışık halde gelen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde, İngiltere'de yapılan operasyonla birbirinden ayrılarak Ankara'ya getirilen siyam ikizleri Derman ve Yiğit'in 5'inci yaş günü kutlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ise Derman ve Yiğit'e doğum günü hediyesi olarak saat ve oyuncak araba hediye etti.

“Şu an Derman kreş düzeyine geldi bu mutluluk verici”

Ankara'da ilk doğum günlerini iki yaşında kutladıklarını ifade eden Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Fizik ve Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Evren Yaşar, “Şu an 5 yaşlarını doldurdular. Yıllardır beraberiz. Bu sadece bir tedavi süreci değil, ekip arkadaşlarımla beraber birçok farklı yönleriyle çocuklarımızı beraber büyüttük. Şu an Derman kreş düzeyine geldi bu mutluluk verici. Yiğit de hızla ona yaklaşıyor. Bir sonraki doğum günlerinde onları çok daha hareketli, hayata adaptif ve okula başlamış bir şekilde görmeyi umut ediyoruz ve buna ekip olarak kendimizi hızla hazırlıyoruz” diye konuştu.

“Böyle özel ikizlerin bu kadar zamanda bu seviyeye gelmesi olağanüstü bir durum”

Derman ve Yiğit'in genel sağlık durumlarının iyi olduğunu dile getiren Yaşar, “Normal yaşlarının getirdiği sorunlar var. Bir de büyümeyle ilgili geçirdikleri sürece bağlı problemlerin giderilmesi var ama bu sürece rağmen oldukça hızlı ilerlediğimizi düşünüyorum. Öyle ki zaman zaman ameliyatı gerçekleştiren İngiltere'deki doktoruyla da sürekli temas halindeyiz. Buradaki rehabilitasyon sürecinden çok mutlu kendisi. Hatta İngiltere'de de benzer bir merkez açmak istedi ve bu konuda da bizden destek istedi. Kendisine de destek veriyoruz. Hem aile hem çocuklarımızın durumu hem de ekibimizin çok kuvvetli olması bu süreci oldukça kolaylaştırdı. Bu kadar ağır ameliyatlar geçirmiş veya bu kadar ağır sorunları olan ve böyle özel ikizlerin bu kadar zamanda bu seviyeye gelmesi olağanüstü bir durum” değerlendirmesinde bulundu.

Çocukları Derman ve Yiğit'in doktorlarıyla beraber tedavilerine devam ettiklerini belirten baba Ömer Evrensel ise, “Allah'a şükürler olsun. İnşallah her şey daha iyiye doğru gidiyor, iyi olacaklar. Her şeye hocalarımız karar veriyor, bütün bilgilerimiz hocalarımızda. Okula başlayacaklar. İnşallah bu süreci atlatacağız” ifadelerini kullandı.

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.06.21 17:54:19

Son Düzenlenme Tarihi :

Her pazar ’yangın’ korkusuyla uyanıyor, su dolu kovalarla nöbet tutup seslerini duyurmaya çalışıyorlar

Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde koruma altındaki evlerde genellikle pazar günleri çıkan yangın, mahalleliyi isyan ettirdi. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü çıkan ve 2 kullanılmayan tarihi bina ile 1 müstakil evi küle döndüren yangın sonrası mahalleli su dolu kovalarla nöbet tutmaya başladı. Mahalle muhtarı Halil Ay, "Pazar günü her uyandığımızda bir yangın daha olacak diye korkuyoruz. Artık kovalarla nöbet tutup sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ama bu olaya bir çare bulunmasını istiyoruz" diye konuştu.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Atatürk Caddesi Haşimişcan Mahallesi’nde kullanılmayan ahşap tarihi evlerde son 2 yıldır özellikle pazar günleri yangın çıkıyor. Sebebi henüz bilinmese de, mahalleli yangınları madde bağımlıları ya da evsiz kişilerin çıkardığı yönünde görüş bildiriyor. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü 2 katlı metruk evden çıkan yangında, alevler yan binalara sıçrayıp 2 kullanılmayan tarihi bina, 1 müstakil evi küle döndürmüş, 7 katlı bir apartmanın dış cephesine de zarar vermişti.

Kovalarla nöbet tutuyorlar
Çıkan yangınlardan sonra mahalle sakinleri tedirginlik yaşamaya başladı. Sokakların dar oluşundan dolayı itfaiyenin herhangi bir gecikme ihtimaline karşı kişisel tedbir almaya başlayan mahalle sakinleri, suyla doldurdukları kovaları yanlarında hazır bulunduruyor. Metruk binaların madde bağımlıları ile evsiz kişi ya da kişilerce yakıldığını iddia eden mahalleliler, sit alanı içerisinde yer aldığı belirtilen tarihi binalar için çözüm talebinde bulundu.

"Antalya’nın göbeğindeki mahalle metruk ve yanık evlerle dolu"
Son çıkan yangınla ilgili ‘içimiz, tarihimiz yandı’ diyen mahalle muhtarı Halil Ay, "Her pazar olduğu gibi yine pazar günü yangın çıktı. Bizim isteğimiz bu insanlar zarar görmesin. Antalya’nın göbeğinde olan mahalle, şu anda metruk ve yanık evlerle dolu. Bu evler yandıktan sonra nedense hiç kimse ne arıyor, ne soruyor. Burada insanlar yaşıyor. Bu evler eğer korunuyorsa, sit alanındaysa, değer veriliyorsa gerçek anlamda korumaya alınmalı. Artık insanlar zarar görüyor. Mahallede insanlar ve turistler kaçar oldu. Vatandaşın sesinin duyulmasını istiyoruz. Her birinin bu yangında 100’er bin liralık zararı oldu" ifadelerine yer verdi.

"Önlem alınmasını rica ediyorum"
Yangına uyuşturucu madde bağımlıları ve evsiz kişilerin neden olduğunu ileri süren Ay, "Polisimiz geliyor yardımcı oluyor ama hepsinin başına bir polis bırakamayız, vatandaş da duramaz. O girdiği zaman bir şeyler içiyor ve yangın çıkıyor. Yangın başlayınca burayı terk ediyor ama mahalleli kalıyor. Herkes gider biz kalırız ama buraya bir önlem alınmasını rica ediyorum. Kendilerini bizim yerimize koysunlar. Şu anda bunun gibi 5-6 tane daha evimiz var. Pazar günü her uyandığımızda bir yangın daha olacak diye korkuyoruz. Bizim mahallemiz eski valimizin ismini almış ve şu an onun kemikleri sızlıyordur" diye konuştu.

"Kovalarla nöbet tutuyoruz ve bundan gocunmuyoruz"
Yangın tedirginliğinin vatandaşları nöbet tutmaya kadar götürdüğüne değinen Ay, "Son yangından sonra vatandaşlarımız korkudan dolayı nöbet tutar hale geldi. Daha önce de yapmıştık. Bazı sokaklarda yapmaya başladık çünkü baktık yangınlar bitmiyor, biz el atalım dedik. Biz artık kovalarla nöbet tutuyoruz ve bundan gocunmuyoruz" şeklinde konuştu.

"Her pazar aynı saatte bizim mahallemiz yanıyor"
Yangında evi zarar gören bina sakinlerinden Ayfer Beşibirlik, "Her an tedirginlik yaşıyorum. Yangın sonrası da göçme ya da çökme olayları oluyor diye korkuyoruz. Burayla ilgilenilmesi gerekiyor" dedi.
43 yıldır Haşimişcan Mahallesi’nde oturan Mehmet Ali Erdem de, 15 günde bir her pazar günü metruk evlerin yandığına dikkat çekerek, bölgedeki yanan evlerin tarihi evler olduğunu anlattı. Yangından dolayı tedirginlik yaşadıklarını belirten Erdem, "Metruk binada çıkan yangın, 7 katlı binanın 14 dairesine zarar verdi. Camları ve perdeleri kapalıydı. Eğer açık olsaydı apartman diye bir şey kalmazdı. Önlem alınsın istiyoruz" diye konuşurken, yine evi zarar gören vatandaşlardan İbrahim Tuluk ise, "İçeride bebeğim vardı. Yansak ne olacaktı. Balici, tinercilerden bıktık usandık. 2 yıldır isyan ediyorum, yetkililere durumu bildirdik ama henüz el atan olmadı. Yanan metruk yerlerin etrafını kapatmıştım, buna rağmen kırıp giriyorlar ve içeride yangın çıkartıyorlar. Her pazar aynı saatte bizim mahallemiz yanıyor. Bıktık" ifadelerini kullandı.

SON DAKİKA