SON DAKİKA

logo

Başkan Esen personel ile bayramlaştı

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Ramazan Bayramı dolayısıyla belediye personeli ile bayramlaştı.
Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Ramazan Bayramı dolayısıyla bütün belediye personeliyle tek tek bayramlaştı. Başkan Esen, belediye çalışanlarına sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmelerini diledi. Önceki yıllarda yaşanan pandemi nedeniyle gerek iftarlar gerekse de bayramlaşma gibi geleneklerden uzak kaldıklarını ifade eden Esen, pandeminin sona ermesiyle birlikte personel ile yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Her fırsatta belediye çalışanlarıyla bir araya geldiğini aktaran Başkan Esen, ‘’Mesai arkadaşlarımızla sık sık bir araya gelerek onların sorunlarını dinlemeye gayret ediyoruz. Bugün de Ramazan Bayramı dolayısıyla bir araya geldik. Belediye Başkan Yardımcılarımız ve müdürlerimiz ile birlikte tüm mesai arkadaşlarımızın bayramını kutladık’’ şeklinde konuştu. 


-BLD.BSN.








Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.20 11:10:24
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kaldırım yapmak, kaldırım işgallerini önlemek ÇOK MU ZOR ?

Yayalara ait olan kaldırımlar ne yazık ki Elmalı’da belediyenin duyarsızlığı nedeniyle kimi noktalarda kısmen ama yine de yaya yürüyebilecek şekilde, bazı noktalarda ise tamamiyle, dolayısıyla yaya yürüyemeyecek şekilde işgal edilmiş durumda. Öyle ki, bazı esnaflar sanki kaldırım dükkana dahilmiş gibi satacağı malları dükkanın içinden çok kaldırıma yığmışlar. Böyle olunca da yaya, kendisinin güven içinde kazasız- belasız yürümesi için yapılan kaldırımlardan değil, araçlara ait caddeden yürümek zorunda bırakılmışlar.

    Daha önce de belirttim, bu konuyu detaylı bir şekilde gazeteme taşıyacağım. Bekliyorum, belki Belediye Başkanı Halil Öztürk yaya olarak şöyle bir dolaşır, yaya vatandaşların çektiği sıkıntıyı bizzat yaşar,  kaldırımı tamamen işgal eden esnafa “Kardeşim sen ne yapıyorsun, kaldırım dükkanının bir parçası değil. Tamam geniş kaldırımlarda esnafın kaldırımı yayaların geçişine engel olmayacak şekilde mallarını çıkarmasına birşey demiyoruz ama kaldırımı tamamiyle işgal etmen yanlış olmuyor mu ? Kaldırım yayalar  için yapılmış, onların can güvenliği için yapılmış” der diye...
    Ne yazık ki Halil Öztürk bazı kaldırımların esnaf tarafından tamamiyle  işgal edilmesine ses çıkarmadığı gibi birde Elmalı Belediyesi olarak tamamen işgal edilen kaldırımlardan işgaliye parası alıyor. Her ne kadar haftanın pazartesi günleri işgaliye parası alınsa da , belediyeye para ödeyen esnafta haftanın 7 günü hem de kaldırımın tamamını işgal etmeyi kendine hak görüyor.
    Elmalı KADİM ama KALDIRIMSIZ da bir şehir. Yaya ve araç sirkülasyonunun özellikle en yoğun kapalı pazar yeri önüne kaldırım yapmak bu kadar zor mu ?
    Mevcut kaldırımları yeniden düzenlemek, standart hale getirmek.
    Belediye maddi açıdan çok mu kötü bir durumda da bir kaldırımı yapamıyor ? Mevcutları elden geçirmiyor ?
    Bu sıcaklarda, güneşin altında trafik polislerinin kaldırım olmayan kapalı pazar yeri önünde yayaların can güvenliğini sağlamak için saatlerce görev yapmaları  revamı ?
    Yayanın can güvenliğini önemseme, ilçeye gerekli kaldırımları yapma, mevcut bazı kaldırımların tamamiyle işgal edilmesine gözyum... 
    O zaman Belediye Başkanı Halil Öztürk’e sormak lazım: Yayanın hayatı önemsiz mi ?
    Yayanın hayatı işgaliye adı altında alınan paradan daha mı KIYMETSİZ ?
    Belediyenin yayaların can güvenliği için gerekli olan kaldırımı yapmaması SUÇ, kaldırımların işgaline gözyumması ayrı bir SUÇ, birde işgaliye parası alması KATMERLİ SUÇ. 
    Dubalarla araçlar ile yayalar arasına bir set çekilebiliyorsa ve araç trafiği konusunda bir sıkışıklık yaşanmıyorsa, demek ki kapalı pazar yeri önüne kaldırım yapılabilir. Kaldı ki, kapalım pazar yerine araç girişi bir değil iki yerden. Yani, araç girişi sorun olmaz.
    Kaldırım yapılırsa, sadece yayaların can güvenliği içinde yürümeleri sağlanmış olmaz, bu bölgede özellikle semt pazarının kurulduğu pazartesi günleri araçların gelişigüzel park edilmesinin de önüne geçilmiş olur.   
    Birde belirgin bir yaya çizgisi. Karşıdan karşıya yaya çizgisini kullanarak geçmek isteyen yaya  adımı attığı an, aracı kullanan durmak ve yayaya yol vermek zorunda...Vermezse cezası var...
    Yani çok basit ve az maliyetle, biraz da kararlılıkla Elmalı’da yayaların can güvenliği içinde yürümelerini sağlamak mümkün.
    Yeter ki birileri sıkıntıyı görsün, bizzat yaşasın..
    Gerisi kolay... * ERKİN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.27 06:59:37
Son Düzenlenme Tarihi :





BAŞKAN BAHAR: GIDA ENFLASYONUNA ÖNLEM ALINMALI

Nisan ayı enflasyon oranlarını değerlendiren ATSO Başkanı Ali Bahar, “Tüketici fiyatında yıllık enflasyon yüzde 43.68 olurken, fiyatı en çok artan ürün kuzu eti oldu” dedi. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) nisan ayında, aylık bazda yüzde 2.39, yıllık bazda yüzde 43.68 artış gösterdiğini açıkladı. Yıllık enflasyonun ise yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 52.11 olduğu belirtildi. Nisan ayı enflasyon oranlarına göre fiyatı en çok artan ürünün kuzu eti olduğuna dikkati çeken Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar, “Madde bazında fiyatı en çok artan gıda ürünü yüzde 21.47 ile kuzu eti oldu. Özellikle kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki artış gıda enflasyonunda belirleyici olmuştur” diye konuştu.

GIDADA GÜVENCE SORUNU
Gıda enflasyonunun vatandaşın yaşam kalitesini düşürdüğüne işaret eden Başkan Bahar, “Bu ülkemize özgü bir gıda güvencesi sorununa dönüşmeye başlamıştır. Yapılan kamuoyu araştırmaları, vatandaşın öğün sayısını düşürürken, yüzde 62’sinin de et tüketimini azalttığını ortaya koymuştur” dedi. Tarımsal girdi maliyetlerinin artışı ve TL’nin değer kaybetmesinin gıda enflasyonunda önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Başkan Bahar, “Güncel kuraklık ve iklim değişikliği sorunları eğer önlem alınmaz ise “gıda enflasyonu” ve “gıda güvencesi” sorunlarını daha da şiddetlendirecektir. Tarımsal gıda piyasalarında uzun vadeli, üretim planlaması, verimlilik artışı, etkin destek politikasını içeren yapısal politikalara ihtiyaç vardır” diye konuştu.

EN YÜKSEK AYLIK ARTIŞ HABERLEŞME GRUBUNDA
TÜFE ve aylık harcama grupları itibariyle en yüksek artışın yüzde 5.93 ile haberleşmede olduğunu dile getiren Başkan Ali Bahar, “Yıllık bazda en yüksek artış yüzde 66.62 ile sağlık, yüzde 66.41 ile lokanta ve otel harcama gruplarında olduğu görülmüştür. Ayrıca TÜİK’in TÜFE verilerine göre yıllık enflasyon gıdada yüzde 53.92, eğitimde yüzde 44,07, konutta yüzde 43,18 ve giyimde yüzde 13,82 düzeyinde gerçekleşmiştir” dedi. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’nin (Yİ-ÜFE) nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 0,8 artış gösterdiğini belirten Başkan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü; “Yıllık yüzde 52.11 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yıllık ÜFE içeceklerde yüzde 113,06, ecza ürünlerinde yüzde 93,61, gıda ürünlerinde yüzde 72,19 düzeyinde olurken, yıllık enerji fiyatlarında ise artış hızında gerileme görülmüştür. Bunun nedeni aralık 2022’den itibaren küresel enerji fiyatlarında yaşanan aşağı yönlü trend ve yurtiçinde elektrik ve doğal gaz fiyatlarına yapılan indirimlerdir.”

ENFLASYON GERİLEMEYE DEVAM ETSE DE BASKI SÜRÜYOR 
Döviz kurlarının son 6 aylık dönemdeki yatay seyri, küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki düşüşün enflasyonun hızını yavaşlattığını kaydeden Başkan Bahar, “Enflasyon mart ayında olduğu gibi baz etkisine bağlı olarak gerilemesini sürdürse de yıllık ortalama enflasyonun cari hızı TÜFE’de yüzde 65-70, ÜFE’de yüzde 120 bandında seyretmiştir. Ancak mevcut dış ticaret açığı yanı sıra enflasyonun temel belirleyicilerinden olan ithal hammadde fiyatları USD bazında tüm dünyada düşmesine rağmen ülkemizde TL bazında artışı enflasyonla mücadeleyi güçleştirmektedir. Bunun yanı sıra ABD’de FED’in sert faiz artışı politikası da uluslararası sermaye akımlarını etkilediğinden Türkiye’de Merkez Bankası’nın hem fiyat ve hem de döviz kuru istikrarına yönelik politikaları üzerinde baskı yaratmaktadır” dedi. 

GELİR- YAŞAM MAKASI AÇILIYOR
Yüksek enflasyonun gelir-yaşam maliyeti makasını daha da açtığını dile getiren Başkan Bahar, “TÜİK’in açıkladığı gıda, eğitim, sağlık ve konut gruplarındaki fiyat artışları özellikle alt ve orta gelirli ailelerin harcamaları içinde ağırlıklı alanları oluşturduğundan bu grupta yer alan vatandaşların hayat pahalılığını yoğun bir şekilde hissetmelerine neden olmaktadır.  Türkiye’de yüksek enflasyon bir yandan döviz girişini zora sokarken diğer yandan vatandaşı döviz alımına yönlendirerek dolarizasyonu beslemektedir. Bu durum da kurların daha da yükselmesine ve sonuçta tekrar enflasyona neden olmaktadır” diye konuştu. Enflasyonla kalıcı mücadelenin önemini vurgulayan Başkan Bahar, “Hükümetin başlattığı enerji fiyatlarında indirim uygulamasının devam etmesi, temel girdi fiyatlarının düşüşü ve döviz kurunun da makul seviyelere gerilemesi ve cari açık seviyesinin gerilemesi enflasyon ile mücadele için önem arz etmektedir. Ancak yüksek cari açık, döviz işlemlerindeki devam eden kısıtlamalar ve piyasada döviz kurunun yükseleceğine dair güçlü beklentiler enflasyon ataletinin kırılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle toplumda enflasyonun düşeceğine dair olumlu beklenti ortamının oluşturulmasına ve reel sektöre döviz ihtiyacının karşılanması bu mücadelenin önemli bir parçasıdır” dedi. 

-BLD.BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 11:21:49
Son Düzenlenme Tarihi :