Antalya merkezde abonelerine ulaşan 12 gazete var. Bu gazetelerden 11’i Antalya merkez ilçelerinden resmi ilan alıyor. 12 nin içinde olan gazetemiz Toros ise Elmalı ilçesinden.
Başka bir ifade ile Toros Gazetesi Antalya merkez ve bir ilçede (Elmalı) okuyucusuna ulaşan tek gazete.
Yani, ne ilçe gazetelerinden biri günlük ve düzenli olarak Antalya merkez 5 ilçede abonelerine ulaşıyor, ne de Antalya merkezden resmi ilan alan 11 gazeteden biri( Şu anda 6 kaldı) bir başka ilçeye ulaşıyor.
Toros Gazetesi olarak Muratpaşa ilçesinde kendimize ait bir büromuz var. Elmalı’da da İplik Pazarı Mahallesi’nde kirada olduğumuz bir büromuz var. Haftanın 2 günü Elmalı’ya gelirken, diğer günler Antalya’da, büromdayım. Bazen Antalya’da toplantı yoğunluğu oluşursa, Elmalı’daki arkadaşlarımız yardım amacıyla geliyorlar.
1 Haziran itibariyle Antalya merkezden resmi ilan yayınlayan 11 gazeteden 5’i ‘gazete’ olarak yayın hayatlarını sonlandırdı. 31 Mayıs tarihi itibariyle son sayılarını yayınlayan ve okuyucularına veda eden bu gazetelerden biri 1946 yılında Antalya’da Demokrat Parti kurulunca, Parti İl Başkanı Ahmet Tekelioğlu ve Tevfik Türel tarafından 21 Ocak 1949 yılında kurulan İleri Gazetesi.
Bir diğeri Ömer Naci Uğural tarafından 24.12.1957 tarihinde Elmalı’da yayın hayatına başlayan, Nisan 1959 ayından itibaren Antalya merkezde yayınlamaya devam eden Hürses Gazetesi.
1 Haziran itibariyle yayınını sonlandıran bir diğer gazete ilk kez 31 Aralık 2001 tarihinde yayınlanmaya başlayan Gündem Gazetesi, bir diğeri ise Yüzyüze gazetesi.
31 Mayıs itibariyle son sayısını yayınlayan beşinci gazete ise, Orhan Tolunay’ın sahibi olduğu Sonhaber Gazetesi.
‘Zümrüt’ adı altında 6 aylık bir dergi serüveninin ardından, Orhan Tolunay’ı bu kez ‘günlük’ bir gazete çıkarması konusunda ikna ederken tarihler 20 Nisan 1987 yılını gösteriyordu.
O dönemdeki köklü gazete sahiplerinin, “Senin bu gazeteye resmi ilan yayınlama hakkı alabilmen için bir değil 10 fırın ekmek yemen gerekir’ söylemlerine rağmen Sonhaber’e ‘resmi ilan yayınlama’ hakkı kazandırırken, gazetede “sorumlu yazı işleri müdürü’ ya da ‘ genel yayın müdürü’ olarak hiç izin kullanmadan 13 yılım geçti.
13 yıl sonra tazminat bile almadan gazeteden ayrılmak zorunda kalırken, meslektaşlarıma Basın İlan Kurumu’nun çalışan gazeteciler için bir ‘nimet’ olduğunu da buradan hatırlatmakta fayda görüyorum.
Beş gazete yayın hayatını sonlandırırken, elbette bunda dijital medyanın bir değil bir kaç adım yazılı basının önüne geçmesi, gazete okur sayısının ciddi anlamda azalması, baskı maliyetlerinin hatırı sayılır bir şekilde artması önemli rol üstlendi.
Bugün öyle bir noktaya gelindi ki, gazetenize hatıra binaen abone olunuyor, ilan veriliyor. Reklam olsun, belki abone olurlar diye bir işyerine bıraktığınız gazetenin bir gün sonra bıraktığınız yerde durduğunu görürsünüz.
Abonelikleri ve ilanları ile ciddi anlamda destek olan belediyelerin uygulamaya konulan Kamu Tasarruf Tedbirleri ile 1 gazete alımının bile yasaklanması bana göre Anadolu Basının bitişinin başlangıcı olmuştur.
Bugün Antalya merkezde bugün 6 gazete yayın hayatına devam ederken, muhtemelen 2 yıl sonra bu sayı yarıdan fazla düşecektir.
Görünen köy kılavuz istemez.
Peki bu beş gazete ekonomik sıkıntıdan dolayı mı kapatıldı, derseniz....
Bence bir gün sonrasını görememeleri, bunun da ötesi her an ‘resmi ilan yayınlama’ hakkını kaybetme riskinin yüksek olması.
Bu dediğim bugün yayın hayatına devam eden 6 gazete içinde geçerli.
Bizim içinde geçerli, ilçelerde yayınlanan gazeteler içinde geçerli...
Çözüm, gazeteyi okutmanın yolunu bulmak. Aslında bunun yolunu biliyoruz da, kolayı seçiyoruz.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü sayın Cavit Erkılıç’ın Antalya toplantısında yaptığı konuşmada ifade ettiği gibi, farklı görüşlere sahip ‘yazarları’ kadroda barındırmak, onlara yazı yazdırmak gazeteyi “okutmanın” bir yolu.
Yine sayın genel müdürün ifade ettiği gibi bülten haberciliğini bırakıp ‘özel’ habere ağırlık vermek gazeteyi ‘okutmanın bir başka yolu.
Buna ben de bir ekleme yapayım.
En az bir muhabiri sadece amatör sporu takip etmeye yönlendirmek, en az iki sayfayı amatör spora ayırmak ta bana göre gazeteyi ‘okutmanın’ bir aracı.
İlçelere ulaşmak, ilçelerle ilgili ‘özel’ haberlere yer vermek yine bana göre gazeteyi okutturmanın bir yolu.
Bana göre Basın İlan Kurumu, gazetesin hileye hurdaya kaçmadan parasıyla ‘okutan’, bununla kalmayıp en az 10 ilçeye günlük gazetesini ulaştıran ve oralarda da gazetenin bayilerde satılmasını sağlayan gazetelerle ilgili yeni bir düzenlemeyi proğramına almalı.
Bu zor görevinde sayın genel müdürün önderliğinde olabileceğine inanıyorum. Çünkü internet medyası düzenlemesiyle zoru başarmışlardır, tecrübe de kazanmışlardır.
Umarım 5 gazetenin kapanmasıyla reklam pastası ciddi ölçüde artan 6 gazete beklenildiği gibi ‘nitelikli’ hale dönüşür diyerek sayın genel müdürün bu konudaki düşüncesini sizlerle paylaşarak yazımı noktalıyorum.
‘Bu yayınlarımızın artık yapması gereken kazandıkları ekonomik güçle insan kaynağına yatırım yapmalarıdır. Çalışan sayısını asgarinin üzerine çıkarmaları; kıdemli ve usta diyebileceğimiz gazeteci sayısını artırmaları gerekmektedir. Diğer taraftan teknoloji başta olmak üzere tüm alt yapı ihtiyaçlarını vakitlice karşılamalarıdır. Tüm bunların bir sonucu olarak baskı kalitesi ve sayfa sayısı yüksek, içeriği zengin, gündem belirleyen, nitelikli ve okunabilir gazetelere kavuşmaktır. İstihdam ve nitelik artmadığı müddetçe sonuca varamamış oluruz.
Nihai hedefimiz budur, aksini düşünmek hem onlara hem de bizlere ne yazık ki kaybettirir.
Ne aldatalım ne de aldanalım.”