SON DAKİKA

logo


Osman Tanış



Sığınmacı İstilası

     Bugünkü konumuz akın akın gelen sığınmacı dalgaları. Bildiğiniz üzere bu terime zaten yabancı değiliz zira 15 Mart 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşından dolayı akın akın Suriyeli göçlerine tanıklık ettik. Ancak bu Suriye ile kalmadı Afgan, İranlı, Iraklı, Ukraynalı, Rus derken liste uzayıp gidiyor. En az 10 yıldır Türkiye göç dalgalarıyla boğuşmakta… Peki nasıl bu duruma geldik? Örneğin siz gidip Edirne’den çıkıp elinizi kolunuzu sallayarak Yunanistana veyahut Bulgaristan'a geçebilir misiniz? Tabi ki geçemezsiniz, peki nasıl oldu da bu kadar sığınmacı sınırı aşarak 81 ilimize dağıldı? Burada ağır bir ihmal söz konusu olmasa milyonlarca sığınmacının Anadoluya girmesi imkansız. Üstelik bu şahıslar suça meyilli kişiler. Zira ne kadar ana medya unsurlarında göremesekte pek çok sığınmacı-mülteci suçu işledi. Cinayet, tecavüz, taciz, adam yaralama, gasp pek çok suça karıştılar. Biz yerlisiyle başa çıkamazken, bir de suçluyu ithal getirdik. 

    Türkiye sığınmacı kabulünde Cumhurbaşkanının da deyimi ile “1 numara”. Gerçekten de öyle istatistiklere göre dünya üzerinde en çok sığınmacı barındıran ülke konumundayız. İş sadece barındırmakla da kalmadı İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Aralık 2022 tarihinde yapılan açıklamada 223 bin 881 Suriyeliye Türk Vatandaşlığı verildiği belirtilmişti. Bu hareket, yüzyıllardır bu toplarda kanını döken Türk milletine hakarettir. Vatandaşlığımız bu kadar ucuz olmamalı, olamazda! 

   Yurdumuz her yerini öylesine işgal etmişler ki 81 ilin hemen hemen hepsinde sığınmacı popülasyonu görebilirsiniz. Daha bugün aracımı park edip ofise giderken sığınmacı topluluğu ile karşılaştım. Çete gibi bir parkı işgal etmiş Antalya güneşin tadını çıkarıyorlar, banklarda uzanıyorlardı. Önümüzde ki günlerde bunlara daha çok rastlayacağımızı söyleyebilirim zira yaz geliyor. Parklarımız, denizlerimiz geçen yıl olduğu gibi bu yılda sığınmacı istilasına uğrayacak, çünkü iktidarın gönderme ya da farklı bir planı, projesi yok. Cumhurbaşkanı hatırlayacaksınız Refah partisinde iken Bulgar göçmenleri konusunda şöyle bir konuşması vardı, “İşte dış politikada ki düştüğümüz durum bu. Ne dedi? Bulgaristan'a gelin dedi. Ya ne kadar varsa gelin. İsterse Todor Jivkov  da gelsin. Tamam güzel, gelin diyorsun ama bak Ahmet, Mehmet asgari ücrete talim ediyor. Ülke insanı aç. Kadınını satıyor kızını satıyor çalıştırıyor. Sen buna çözüm bulamamışken gelin diyorsun. Bunları nereye yerleştireceksin? Kapıkule de bir anons: "muamelesi biten soydaşlarımız istediği yere gidebilir". Soydaşlarımızın Bulgaristan'daki zulümden Türkiye’ye sığınmasını eleştiren Erdoğan’a ne oldu da (arap, afgan sığınmacılar için) “Ülkelerine göndereceğiz diyorlar. Biz göndermeyeceğiz. Sonuna kadar sahip çıkacağız.” konumuna geldi? 

     Bu konuda İngiltere’ye bakıp biraz ders almalıyız sanırım. İngiltere bu “düzensiz göç” olayını en iyi yöneten ülkelerden biri. Avrupa’da en az sığınmacı kabul eden ülke. Söz konusu politika da İngiltere'ye Manş denizi üzerinden giren düzensiz göçmenleri engellemeye yönelik yasa hazırlayan İngiltere hükümeti, düzensiz göçmenleri yakalandığı anda gözaltına almayı öngörüyor.  Tasarıya göre, gözaltına alınan düzensiz göçmenler adli soruşturma olmaksızın 28 gün içinde kendi ülkelerine ya da güvenli üçüncü ülkelere sınır dışı edilecek.  Ülkemize kaçak yollarla giren milyonlarca sığınmacı için yasa hazırlamak için hala geç değil…

Ekleme Tarihi : 2023.04.14 18:56:49
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap