Bundan böyle haftanın üç günü, pazartesi, çarşamba ve cuma günleri bu köşede sizlerle buluşacağım.

    Kimi zaman Antalya’da yaşayan, yeri geldiği zaman babasının aracını kullanan, ama çoğunlukla şehiriçi ulaşımında toplu taşım araçlarını kullanan biri olarak toplu taşımdan, şehiriçi trafiğine kadar birçok konuda kendi gözlemlerimi yorumlarımı da katarak sizlerle paylaşacağım.

    Kimi zaman ise sizlerin bana ya da gazetemizdeki arkadaşlara ilettiğiniz sorunları yine yorumumu katarak köşemde dillendireceğim, ilgili makamlara sadece aktarmakla kalmayarak çözümünü de takip edeceğim.

    Semt pazarlarında sağlıksız ortamda yapılan satışlardan, yazın sıcakta, kışın ise soğukta hizmet veren pazarcı esnafının sorunlarına, bin bir emek ve masrafla yetiştirdiği elmayı buzhaneden 4 liraya satmak zorunda olan elma üreticisinden, sattığı sütün parasıyla ineğine yemi alamayan besicilere kadar, can güvenlikleri kimi zaman tehdit altında olan taksici esnafından, kimi zaman şiftah bile yapmadan dükkanlarını kapatan esnafa kadar her kesimin sesi, gözü ve de dili olacağım.

    Çarşamba günü bu köşede tekrar buluşmak üzere....