Seversiniz sevmezsiniz Antalyaspor Başkanı Aziz Çetin’i her zaman takdir ettim.
Eleştirdim, tepki gösterdim, kızdım, hatalarını yazdım, söyledim. Agresifliğini eleştirdim. Basını sevmemesini eleştirdim. Bunu defalarca kendisine de söyledim.
Kendince, gereklerini, nedenlerini söyledi.
Buna saygı duydum. Kişisel görüşüdür. Bana göre yanlış olan ona göre doğrudur.
Aziz Çetin ile çok fazla diyaloğumuz olmadı. Ama bir tepki yazımdan sonra şahsen tanışmaktan öteye geçtik. Her telefonuma çıktı. Her telefonumu karşılıksız bırakmadı. Sorduklarımın yanıtını aldım.
Antalyaspor Başkanlığı kolay bir iş değildir. Özellikle de Antalya’da Antalyaspor Başkanlığı koltuğuna oturmak, Antalyaspor’u sahiplenmek her zaman zor oldu.
Antalyaspor’u sahiplenecek cebi para dolu zengin işadamlarımız yok. Bir kez oldu o da borçlandırıp gitti. Halen ödeme yapıyor ama nasıl helalleşecekleri belli değil.
Mustafa Yılmaz kapı kapı dolaşarak Antalyaspor’a başkan ve yönetici aramadı mı ? Bu kulüp sahipsiz kalmasın diye kendisi başkan olmadı mı ?
Sağlık nedenleriyle görevi bırakmasının ardından Aziz Çetin “ben bu sorumluluğu üstleniyorum” diye ortaya çıkmasaydı yine kaos başlayacaktı. Kimse başkan çıkardı diye düşünmesin. Öyle aday falan da yoktu. Bulamazdıkta.
Aziz Çetin takımı buraya kadar getirdi. Elbette yönetim kurulu da vardı. Yük bazı yöneticilerin sırtındaydı.
Futbol maliyetli bir spor dalı. Özellikle de futbolcuların döviz bazlı paralar alması, dövizkurunun yüksekliği Antalyaspor’u zorlayan en önemli nedenlerden birisi oldu.
Sabit gelir, gider fazla. Açık makasını kapatmak zordur. Konu Antalyaspor ise çok daha zordur.
Antalyaspor Başkanlığı ateşten gömlektir. Aziz Çetin bunu giydi. Bundan sonra yeni başkan giyecek.
En önemlisi de masanın arkası ile masanın önü arasındaki farkı çok daha iyi anlayacak.
Aziz Çetin bundan sonra çayını içebileceğim, yine futbol sohbetleri edeceğim birisi. Dostluğumuz devam edecek.