Kolay bir galibiyet aldığını düşünüyorum Antalyaspor’un.
Çok fazla oyun planı olmayan, kadro kalitesiyle de Antalyaspor’un oldukça gerisinde olan rakibini kırmızı beyazlılar zorlanmadan, çok da istekli olmadan yendi.
İyi dediğimiz, özellikle son iki maçta çok iyi dediğimiz futbolcuların geri vitese takması Antalyaspor’un oyun planlarını etkiledi.
Kalecin, defansın, forvet hattın iyi olabilir. Ama bir takımın orta sahası oyuna dahil olmazsa sıkıntı yaşarsınız. Antalyaspor’da tam bunu yaşadı.
Ama her zaman Güray’dan bu performansı bekleme hakınız yok. Her zaman Adam Buksa’da aynı performansı sergileyemez.
Erdal, Saric ve Streek performanslarını düşürme hakkına sahip değiller. Onların dinanizmine Antalyaspor’un ihtiyacı var.
Bir sözümde Samsunspor’a 2 gol atan Jehezkel’e. Topla her buluştuğunda golü düşünmek zorunda değilsin. Asist yapmakta gol attırmakla eşdeğerdi. Zaman zaman kolay posizyonlarda ayağındaki topu kaybediyor. Örneğin yenilen golde ayağındaki topu kaybetmesi gibi. Bencilliğe gerek yok.
Antalyaspor çıkışa geçti. Toparlandı. Daha da toparlanması şart. Deniz gibi. Kimi zaman sert dalgalar gibi rakibini dövüyor, kimi zaman çarşaf gibi bir deniz oluyor ve rutine bağlıyor.
Bu arada Antalyaspor’da Erdal, Saric, Streek tatlı sert futbol oynayan isimler. Oyun tarzları avrupa için normal. Hatta yumuşak bile. Bizim hakemlerimize göre sert. Dokunmaya bile faul kararı veriyorlar. Düdük çalıyorlar. Bu canımızı yakabilir.
2 maç 6 puan.
Şimdi gelelim “Üçleme”ye.
Yani 3. galibiyet hesaplarına.
Kolay maç olmayacak. Öncelikle taraftar desteğine ihtiyaç var. Sonrasında futbolcuların son 3 maçın üstünde bir performans sergilemesine ihtiyacımız var. Nuri Şahin’in de rakibi didik didik analiz etmesine, kırılma noktalarını belirlerken, en güçlü yönlerine de önlem almasına ihtiyaç var.
Zaman var daha. Ama zamanı en iyi şekilde değerlendirmek ve sahadan 3 puanla ayrılarak “üçleme”yi tamamlamamız gerekiyor.