Sağolsun Antalyaspor Başkanı Rıza Perçin hezimete uğradığımız, belki de Antalyaspor tarihinin en kötü, en berbat futbolu oynayıp, traji komik goller yediği, hezimete uğradığımız Rizespor karşılaşması sonrasında bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya ihtiyaç vardı.
Ama açıklamanın Antalyaspor teknik direktörü Emre Belözoğlu’nun basın toplantısı sonrasında yapılacağı açıklanabilirdi. Böylece, 10'dan fazla gazeteci yukarıda başkanı beklerken Belözoğlu’nun basın toplantısını kaçırmamış olurdu.
Sanki basın mensupları Belözoğlu’nun basın toplantısına katılmaması sağlanmış gibi geldi.
Doğru olduğunu düşünmüyorum. 1-2 gazeteci ile Antalyaspor teknik direktörünün basın toplantısı düzenlemesi yanlış oldu. Sanki gazeteciler protesto ediyor izlenimi yaratıldı.
Elbette Belözoğlu’na tepki var. O ayrı konu ama iyi niyetli bir zamanlama hatası yapıldı diyelim !
Başkanın maç sonu bazı yöneticileriyle basın açıklaması doğru. Ama burada da bir yanlış vardı. Bir yöneticinin başkana mikrofonları toplu olarak tutan gazeteciye, eğilmesini istemesi yanlıştı. Çünkü, gazeteci yöneticinin görünmesini engelliyordu. O da kendince önlemini
Bu da küçük hataydı diyelim.
Başkan çok sinirliydi. Suçlu olarak karşılaşmanın hakemini potaya koydu. Kısmen de olsa haklıydı. Ama asla ve asla Antalyaspor’un berbat futbolunun, rezil futbolunun, ruhsuz, isteksiz, koşmak bile istemeyen futbolcularının suçunu örtmeye yetmeyeceğini bilsin.
Başkan, tepki açıklamasında her konuya değindi. Takımı ve A.Ş.’yi hangi durumda aldıklarını, kaç dosyayı kaldırdıklarını, yaptıkları transfer sayısını anlattı. Küme düştü, küme düşer denilen takımı aldıklarını vurgularken, son dakikada yedikleri goller olmasaydı 15 puana sahip olan bir takımdan bahsediliyor olacaklarını da da söyledi.
Özet geçiyorum elbette.
İstifa eden, tribüne “gidiyorum” işareti yapan Emre Belözoğlu’nu istifadan vazgeçirdi.
Bu da doğru bir karar. Aslında Belözoğlu aslanlar gibi çıkıp “Rezil bir futbol oynadık. Herkesten özür diliyorum. Ama aslanlar gibi bu takımı toparlayacağız. Taraftara kendimizi affettireceğiz, sonuna kadar takımın başındayım” demeliydi.
4 iç saha maçı. 1 galibiyet, 1 beraberlik, 2 mağlubiyet. Bu seriye baksın ve ne demek istediğimiz daha iyi anlasın. Şapkasını başında tutmasın 90 dakika. Şapkasını önüne alsın ve düşünsün. Hem de mili arada nerede hata yaptım desin ve kendi özeleştirisini yapsın.
Bu arada Antalya basını Belözoğlu düşmanı değil. Bunu aklından çıkarsın.
Ama başarısızlığa demir attığını unutmasın. Sadece iç saha maçlarına bir baksın. Hangi takımlara kaybettiğine bakması yeterli özeleştiri için.
Bu arada Başkan bir cümle kurdu. Belözoğlu için bana göre süre verdi. 4-5 haftalık bir süre. Eğer başarısızlık devam ederse ...... cümlesini kurdu.
Ama 4-5 haftalık bir başarısızlık uzun bir süreç olur ! Gaziantep deplasmanı ve Başakşehir maçı bence yeterli olur. Karar süreci için.
Gelişmelerden, istifa davetlerinden Emre Belözoğlu nasıl etkilenir bilemem. Motivasyon olabilir mi, motivasyonunu sıfırlar mı bilemem. Zaman gösterecek.
Yine Başkan Perçin’e geri dönelim.
“Dibi gördük dedi. Çok kötü oynadık dedi. Dibin dibini gördük ama Gaziantep maçıyla çıkışa geçeceğiz” ifadelerini kullandı. Ve kötü, çok kötü futbol oynandığını kabul etti.
Şimdi Antalyaspor’u değerlendirebiliriz.
1 tane vasat oynayan futbolcu yoktu. Bir tane oynamak isteyen, maçı kazanmak isteyen futbolcusu yoktu. Rakip top Antalyaspor’da olduğu zaman rakibin adam adama markajını kırmak isteyen 1 tane futbolcusu yoktu. Top rakipteyken bizde rakibe adam adama markaj yapmadık. Yapamadık.
Değil koşacak, yürüyecek hali yoktu Antalyaspor’lu futbolcuların. Kafalarında maç kazanma düşüncesi yoktu.
Rezil bir futbol, rezil futbolcular, amatör de bile oynama kapasitesi olmayan 11 vardı sahada. Öncesi veya sonrası fark etmez.
Hepsi de berbattı. Hepsi de rezil bir futbol oynadılar. Daha doğrusu futbol oynamadılar.
11 sahadaki adamdan bir tanesi bile vasat olamaz mı ?
Bir de kalecimiz var. Komik değil, çok komik bir gol yedi. Adamı kahraman yaptı. Kendisi de rezil oldu. 2 maç ve 2 elinden topu kaçırdı ve 2 gol. Behiç’i yerden yere vururken, gelen gideni aratır gerçek oldu.
Bir takım nasıl maça hazırlanamaz, nasıl kazanmamak için oynar, nasıl kaybetmek için sahada oynuyormuşcasına yapar, nasıl bu kadar kötü ve amatör olabilir ! Yılın “En”leri arasına nasıl girilir gösterdi Antalyaspor.
Rakip takım teknik direktörü İlhan Palut için ayrılık çanları çalarken, Rize’nin yönetiminin teknik adamının Antalyaspor’a kaydersek görevine son veririz diye hazırlık yaptığı bir rakip takımdan, 90 dakika sonrasında kendi hocasını soyunma odasında “İstifa” ettiren, istifa ediyorum diyen bir teknik adama evrilmesi gerçekten trajedinin ötesinde bir durum.
Transfer edilen isimleri değerlendirmek mi ? Onu da yarına bırakalım.
Rizespor maçına bakarsak yeni transferlerin bir tanesini bile ben takıma almazdım. Rizespor maçına bakarak diyorum...