Şu İrlandalı veya casus hikayesini bir kenara bırakalım. Hele hele Antalyaspor ile uzaktan yakından ilgisi olmayanların sosyal medyada yaptıkları paylaşımları da yok sayalım.
Masanın önü ile masanın arkası çok farklı.
Çok iyi yapmışta, yiğitlik yapmışta, ne hale düşmüşüşte !
Hadi işine bak.
Antalyaspor’dan uzak durun.
“Risk” yönetemeyen Antalyaspor’dan çok çok uzak durun.
Bir hata yapıldı. O hatayı, ihaneti yapanın mutlaka içeriden sessiz, sedasız bir şekilde bulunması gerekirdi. Bunun yerine aksi tercih edildi. Ve sonuç sıfır.
Sahi merak ediyorum ? Antalyaspor’dan hangi bilgiler sızdırıldı ! Taktiksel bilgiler mi, maç toplantıları mı, maçta 11'de oynayacak olan futbolcuların isimleri mi, takımda hangi futbolcuların kesik yediğimi ? Antrenman izlenimleri mi ?
Onlarda bilmiyorlar.
Bütün bunlar Antalyaspor’a zarar verdi. Bütün bunlar kırmızı - beyazlı camiayı karıştırdı.
İçeriden çözümlenmesi gereken olay, dışarıya bu şekilde aktarılmamalıydı.
Erol Bulut bir basın toplantısı düzenledi. O toplantıya 3 gazeteci katıldı.
Çünkü basın toplantısı bilgilendirmesi toplantıdan 1,5 saat önce yapıldı. Hani toplu ulaşım aracına binerek 10 dakikada gidebileceğiniz, işyerinizin hemen altında, arka sokakta bulunan bir yerde değil Atilla Vehbi Konuk Tesisleri.
Aracı olanın bile en az 40-45 dakikada ulaşabileceği bir yerde. Olmayanın ise toplu ulaşımla en az 1,5-2 saatte gidebileceği bir yer basın toplantısının yapılacağı yer.
Yani öyle sitem edecek bir konumda değil Erol Bulut. Neden 3 kişinin basın toplantısına katıldığına da “o toplantı illa ki dediğim saatte yapılacak” diyene sor istersen.
Hem biz dedektif değiliz. Dedektiflikle de uzaktan yakından ilgimiz olamaz.
Konunun bizimle alakası yok. Ne sizin soyunma odasına girebiliriz, ne sizin maç toplantılarına girebiliriz, ne de sizin antrenmanlarınızı izleyebiliriz. Tesislere ancak basın toplantıları olduğu zaman geliriz.
Neyse bunları bırakalım.
Artık Beşiktaş maçına odaklanalım bir zahmet. Yarın maç var. Ve biz nelerle uğraşıyoruz, neler konuşuyoruz.
Nasıl yarın ki maça odaklanabiliriz, yarınki maçı nasıl kazanabiliriz diye düşünmek zorundayız.
Nasıl motive olabiliriz, yaşananların izlerini nasıl silebiliriz, futbolcuların 3-5 gündür yaşadıklarını nasıl unutturabilirize bakmak lazım.
Pazartesi Eyüp karşılaşmasının ardından ilk antrenman Çarşamba günü yapıldı. Yani Beşiktaş maçına Antalyaspor 3 antrenman ile hazırlandı.
Eyüpspor galibiyetiyle 5 haftalık galibiyet hasretine son verdik. Beşiktaş maçını da kazanabiliriz. Abartmıyorum. Tam toparlanma dönemine girmişken, sakatların geri dönerek oynayabilecek seviyeye gelmeleriyle kadroda alternatiflerin çoğalmasını da unutmayalım.
Antalyaspor için Pazartesi günü galibiyet ihtimalini %51 olarak görüyordum. Bugün mü ?
Kazanırız demek istiyorum. Antalyaspor için buna mecburuz.





